HAFTANIN ÖZETİ: ÇÖKÜYOR ÇÖKMEKTE OLAN

0
479

Bundan 20 sene önce aklımıza gelemeyecek rezillikleri sıradanlaştırarak yaşamaya devam ediyoruz. Her yönüyle bir çöküş yaşanıyor. Buradan umut ve mücadele çıkarabilecek miyiz? Haftanın Özeti’nde çöküşten manzaralar vereceğiz. 

Bu hafta okullar açıldı. Bu yıl ilkokul, ortaokul ve liselerde yaklaşık 19 milyon kişi eğitim görecek. Bakmayın eğitim görecek dediğimize. Artık okullarımızda eğitim olmadığı gibi özellikle orta öğretim kurumlarında kayıtlı olanların neredeyse üçte biri bu olmayan eğitimden de yararlanamıyor.

İktidar bu yıl da boş durmadı, eğitimi biraz daha gericileştirmek için din derslerinin sayısını artırdı. Öğretmenlere önlük zorunluluğu getirdi, okulların açılmasına bir gün kala ilkokulda sınavların kaldırılmasına ve diğer sınıflarda sınavların merkezi yapılmasına karar verdi. Fakat bunların hiçbirisi kimsenin artık dikkatini çekmiyor. Dişinden tırnağından artırıp çocuğunu özel okula verebilenler servis, yemek ücreti, okula başlama masrafları gibi masrafları dert edinirken, gelir seviyesi düşük kesimler ise çocuğunun beslenme çantasına bile yiyecek koyamamanın derdinde. Geçen yıl okul öncesi eğitimde ücretsiz okul yemeği uygulaması başlatan MEB, bu yıl deprem bölgesi dışında uygulamayı askıya aldığını açıkladı. 19 milyon öğrencinin sadece 1.8 milyonuna verilen yemeği artık vermeyecekmiş. Sivil toplum kuruluşları ve muhalefet okul önleri ve TV ekranlarından ücretsiz yemek uygulamasının yaygınlaştırılması çağrısı yapıyor.

Yüksek öğretimde de sorunlar dağları aşmış durumda. Artık hızına yetişemediğimiz hayat pahalılığı nedeniyle birçok genç yine üniversiteye gidemeyecek. KYK yurtlarının sayısı ihtiyacın çok çok altında. Ev tutmak şöyle dursun özel yurtlarda 3-4 kişilik odalarda kalmanın bile maliyetini karşılayamayacak on binlerce öğrenci adayı var. Gidebilenler için de üniversitelerin tımarhaneden pek farkı yok. İşte bunlardan birisi: İstanbul üniversitesinde psikoloji bölüm başkanı artık bir kimyager. Psikoloji bölüm başkanı Prof. Ali İzzet Ercan’ı gerekçe göstermeden görevden alan Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı kimyacı İsmail Boz kendisini Psikoloji Bölüm Başkanı olarak atadı.

Eğitim-Sen’in İzmir Gündoğdu Meydanı’nda “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES)” projesinin iptal edilmesi için 100 kuruluşla birlikte “Laik eğitim, laik yaşam, eşit yurttaşlık” sloganıyla cumartesi günü miting yapacak.

DİSK-AR’a göre çalışabilir 65.3 milyon kişinin sadece 22 milyonu kayıtlı ve tam zamanlı istihdam ediliyor. Açlık sınırı 11 bin 525 lira, yoksulluk sınırı 39 bin 886 lira, asgari ücret 11 bin 402 lira ve bir litre benzin 40 lirayı geçti. Yarıdan fazlasının asgari ücret ya da altında yaşamaya mahkum edildiği emekçiler bir yandan işten atılmalarla, bir yandan ölümlerle, bir yandan da sefaletle boğuşuyor ve bölük pörçük de olsa direnişler her geçen gün yükseliyor.

Onlardan birkaçı:

Tunceli’de insanca yaşanacak bir ücret talep eden ve “Çalışırken ölmek istemiyoruz” diyerek greve çıkan Fırat Elektrik Dağıtım AŞ (FEDAŞ) işçiler, şirketle yapılacak görüşmeden olumlu haber beklerken 15 kişi daha işten atıldı. Düzenlemek istedikleri dayanışma konseri ise valilik kararıyla engellendi.

Doruk Madencilik’e ait kömür ocağında alacakları için kendilerini madene kapatıp açlık grevi yapan işçilere ücretlerinin verileceği söylenince açlık grevine son vermişlerdi. Henüz alacaklarını alamayan işçiler oturma eylemlerine devam ediyor.

Gebze’de Petrol-İş’te örgütlü Tekno Kauçuk işçileri ek zam için vardiya değişimlerinde eylemlerine devam ediyor.

Trendyol işçileri iki haftayı aşkındır direnişte. Depo işini iletişim iş kolunda çalışan beş ayrı taşerona yaptıran Trendyol’un Esenyurt Deposu’nda çalışan işçiler, PTT-SEN’de örgütlendi. Sendikalaşan işçiler küçülme bahanesiyle işten çıkarıldılar. Sendikalı olmanın anayasal hakları olduğunu ifade eden emekçiler işten atılmalarının hukuksuz olduğunu, sarı sendikal anlayışın da, seçim dönemi kendilerinden oy isteyen partilerin de yanlarında olmadığını söyledi. İşçiler haklarını alana kadar direnişe devam edeceklerini söylediler.

Soma’da Yeni Anadolu Madencilik ve Teknolojileri AŞ’de çalışan Ramazan Gündoğan, Bağımsız Maden İş’e üye olunca işten atıldı. Gündoğan işyerinin önünde oturma eylemine başladı.

Daha önce geriye dönük alacaklarının ödenmemesi nedeniyle 8 gün iş bırakan Ege Üniversitesi sağlık işçileri, kendilerine verilen sözlerin tutulmaması üzerine bu hafta yeniden oturma eylemi başlattı.

Sık sık iş kazalarıyla gündeme gelen Tuzla Tersanesi’nde DİSK’e bağlı Limter-İş’e üye olan 6 kişi kıdem ve ihbar tazminatları verilmeksizin işten atıldı. İşçiler kıdem ve ihbar tazminatlarını alıncaya kadar mücadele edeceklerini söylüyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde taşeron olarak çalışan evde bakım işçileri verdikleri mücadele sonucunda Tunç Soyer’den kadro sözünü aldılar.

Hadsiz BİM, yaklaşık 130 kişinin bulunduğu Balıkesir Bölge deposunda işçilerin hasta olmamalarına rağmen iş göremez raporu aldığı iddiasıyla il sağlık müdürlüğüne başvurdu. Bunun üzerine hastanelere gönderilen yazıyla konunun araştırılması istenirken, SES Balıkesir Şubesi “Zaten zor şartlar altında çalışan sağlık emekçileri olarak bu hadsiz ve soyut ithamları kabul etmiyor ve baskının her türlüsünü reddediyoruz” açıklamasında bulundu.

Memurlar kendilerine yapılan trajikomik zammı keyfe keder protesto etmeye devam ediyor. KESK zam oranı açıklanır açıklanmaz tepkisini ortaya koyarken, geniş bir öğretmen kesimi 24 Kasım’da iş bırakarak protesto edecekmiş. Sağlık ve Sosyal Hizmet Birlik ve Mücadele Platformu (SABİM) üyesi 13 sendika temsilcisi ise Ankara’da bir basın açıklaması düzenleyerek sefalet zammını kabul etmediklerini açıkladı.

Emekliler cephesinde ise yeni bir sendika daha geliyor. 2020 Aralık ayında kurulan Türkiye Bağımsız Emekliler Platformu 13 Ekim 2023’te TÜEBES olarak sendika başvurusunu yapacağını açıkladı.

SGK tarafından yayınlanan 2022 iş kazası raporuna göre 2022 yılında 4A (işçi) kapsamında 588 828, 4B (Bağkurlu) kapsamında 448 kişi iş kazası geçirdi. 2021 yılına göre kazalar sonucu ölüm %9 oranında arttı. Bu kadar kaza, bu kadar ölüm işveren için en ucuz maliyet kaleminin işçi olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla işçi ölümleri de ne kaza, ne kader. Sadece tercih. İSİG rakamları da bu gerçeği doğruluyor. İSİG Meclisi’nin 10 Eylül’de açıkladığı Ağustos ayı istatistiklerine göre ağustosta en az 201 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Cinayetler maalesef Eylül’de de hız kesmeden devam ediyor. Ş.Urfa’nın Suruç ilçesinde minibüsün duvara çarpması sonucu 3 işçi öldü, 17 işçi de yaralandı.

Yine Zonguldak, yine maden ve göçük. 13 Eylül’de meydana gelen göçükte 1 işçi yaşamını kaybederken, 6 işçi de yaralandı.

Akkuyu Nükleer Santrali’nde ise en az 1500 işçi yediği tavuktan zehirlendi.

Geniş emekçi kesimler üzüm gibi ezile dursun mafya ve tarikatların korunup kollandığı cenahta da skandallar bitmek bilmiyor.

Ülkede 1996’da Susurluk lağımı patladığında geniş çaplı protestolar yapılmıştı. Üzerinden geçen 25 yılı aşkın zaman diliminde devlet mafya ilişkileri, uyuşturucu satışı, cinayetler, gasplar rutin kabul edilmeye başlandı. Hatta Sedat Peker gibi örneklerden de görüleceği üzere devlet erkini elinde bulunduranların kirli çamaşırlarını deşifre etmesi için bazı mafya unsurlarından medet umulmaya bile başlandı. Sıradışılığın sıradanlaştığı, suçluların ön kapıdan alınıp tutuklandıktan sonra, sessiz sedasız arka kapıdan salındığını tesadüfen duyduğumuz mafya operasyonlarından birisi bu hafta yapıldı. Geçen hata motosikletli infazlarıyla dikkat çeken Barış Boyun çetesinin altı elemanının Yunanistan’da infaz edilmesinden sonra, bu hafta da Süleyman Soylu’nun mafyası diye anılan, yurtdışına kaçarken yakalandığı iddia edilen Ayhan Bora Kaplan ve 29 kişiye operasyon yapıldı. Kaplan’ın da içinde olduğu 14 kişi tutuklandı. Ayhan Bora Kaplan’ın altında kirli devlet çarkıyla ilişkiler açısından çok fazla çürük yumurta var. 1994’te uyuşturucu ticaretinden cezaevine giren bu kişi 2016’dan sonra Süleyman Soylu tarafından önü açılarak parlatılmış, kısa sürede Ankara’daki bar, pavyon gibi birçok işyerinin sahibi(!) olmuş. Hakkında 15 Temmuz gecesi Süleyman Soylu’nun çağrısıyla TRT’yi silahla basmak, çiftliğinde Sinan Ateş’in tetikçilerine atış talimi yaptırmak, evlendiği gün koşarak kaçak saraya giden Yargıtay üyesi Yüksel Kocaman’a villa ve lüks araç almak gibi suçlamaların yanı sıra, gasp, cinayet gibi, işkence, tehdit, şantaj gibi onlarca suçlama var. Yapılan operasyonla ‘Süleyman Soylu’nun kıskaca alındığı’ yorumları yapılsa da, dışarıya sızdırılan iade metninde Süleyman Soylu ile ilgili soru sorulmadığı söyleniyor.

Hiranur Vakfı davası sulandırılarak sanıkları ödüllendirilmeye devam ediyor. Davanın bu haftaki duruşmasında tutuklu sanık Mehmet Emin Marankoz, mahkemenin; şiddetli suç şüphesi bulunmasına rağmen içerde kaldığı süreyi yeterli bulmasıyla tahliye edildi. Mehmet Emin Marankoz, kemik yaşını büyütmek için hastane personelini ayarlayarak 14 yaşındaki HKG’ye 21 yaşında olduğuna dair rapor çıkartılmasını sağlamıştı.

Halka din iman satan Türkiye’nin en kalabalık tarikatı Menzil’in her gün yeni bir skandalını izliyoruz. 12 Temmuz’daki ölümünün ardından milyarlarca liralık servet bırakan şeyhin oğulları bu serveti bölüşemedi. İlerleyen günler yeni skandallara gebe gibi görünüyor. Ancak dinin ne tüccarı bitiyor, ne de alıcısı. Bizim paralarla ayakta duran TRT’ye konuk olan Menzil taraftarı meczuplardan birisi en çok müride sahip olduğu iddia edilen büyük oğul için “Seyyid Saki’nin elini tutan Allah’ın elini tutmuştur” diyor ve her güzelliğe çomak sokmayı alışkanlık haline getirmiş olan Diyanet’ten çıt çıkmıyor.

Bu şarlatanlar serbestçe zırvalarken Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na “ahlaka aykırı faaliyet yürütmek” gerekçesiyle kapatma davası açılmıştı.13 Eylül’de Çağlayan Adliyesi’nde görülen davanın 4. duruşmasında adliye önünde toplananlara polis saldırarak iki kişiyi gözaltına aldı. Yapılan duruşma sonucu mahkeme heyeti kapatma talebinin reddine karar verdi.

Sanki TSK darmadağın edilmemiş, askeri öğrencisinden generaline kadar birçok asker hapse atılmamış gibi, Sezgin Tanrıkulu TSK’ya yönelik “TSK’nın yaptığı her şey eleştiriden azade değil. Biz milletvekiliyiz, bunları sorgularız. TSK değil mi 12 Eylül’de darbe yapan? Bu ordu değil mi 15 Temmuzda darbe girişimi yapan, köyleri yakan.15 köylüyü helikopterden atan” deyince kızılca kıyamet koptu. CHP’siyle AKP’siyle herkes “TSK’yı yedirmeyeceklerini” peş peşe sıraladı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı “devletin askeri ve emniyet teşkilatını alenen aşağılama” suçu nedeniyle Tanrıkulu hakkında soruşturma başlattı.

Meraklılarına biraz da siyasetten haber verelim: AKP şimdiden seçim propagandası için manipülasyonlara başlamış görünüyor. Bir süredir metro merdivenlerine düzenlenen sabotajı takip eden İstanbul Büyükşehir Belediyesi sabotajların A Haber muhabirleri tarafından gerçekleştirilip, ardından da sanki belediye çalışmıyormuş gibi haberleştirdiğini kamera kayıtlarıyla tespit etti.

CHP’de Kemal Kılıçdaroğlu kerhen de olsa Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nun belediye başkanı adayı olduklarını açıkladı. Özgür Özel ve Ersan Öymen genel başkan adayı olduklarını açıkladılar. Özgür Özel’in “partimizin 39 milletvekilini başka partilere vermesi parti vicdanında ve tarihinde unutulmayacak bir hasar bırakmıştır” ifadesi haftanın son gününün önemli tartışma konularından birini oluşturdu.

Bu sıralar üst üste açıklamaları ile dikkat çeken İyi Parti 81 ilde belediye başkan adayı çıkaracaklarını söyledi.

Sol Parti yerel seçimlerde tüm halkı, dernek ve sivil inisiyatifleri, emek ve meslek örgütlerini, sendikaları, sol ve sosyalist örgütleri ortak sorumlulukla hareket etmeye çağırdı.

TİP Genel Başkanı Erkan Baş birden fazla sosyalist belediye kazanma iddiasında olduklarını söyledi.

YSP ise seçim bildirisi yayınlayarak adayların en geniş katılımla halk tarafından belirleneceğini açıkladı.

İnsanlığa karşı suçlarda bu haftanın utanç konusu Madımak Davası oldu. Geçen hafta cumhurbaşkanı katillerden birinin suçunu affetmişti, bu hafta da zaman aşımından dava düşürüldü. Oysa insanlığa karşı suçlarda zaman aşımı süresi yoktur.

Sınırlarımız dışından emek haberleriyle başlayarak siyasi haberlerle devam edelim: ABD’de General Motors, Stellantisve Ford fabrikalarında 12 binden fazla işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde sonuç alınmaması üzerine greve çıktı.

Google daralma gerekçesiyle uluslararası işe alım ekibinden yüzlerce çalışanı çıkaracağını duyurdu.

Geçen yılki G20 zirvesinde Ukrayna savaşı nedeniyle Rusya’nın sert şekilde kınanması kararı çıkmıştı. G20 dünyanın en büyük 20 ekonomisi anlamına geliyor. Bu yıl Hindistan başkanlığında toplanan zirvede Rusya aleyhine bir karar çıkmadı. G20’nin yeni dönem başkanlığını yapacak olan Brezilya Başkanı Lula gelecek yıl Putin’i Brezilya’ya davet edeceklerini söyledi.

Büyük insanlık artık 3-5 değil; 100, 1000, 10 bin, 100 bin gibi rakamlarla ölüyor. Bunlardan birisi bu hafta Libya’da meydana geldi.

Yunanistan, Bulgaristan ve Türkiye’de sel felaketine yol açtıktan sonra Akdeniz’de kasırgaya dönüşen Daniel Fırtınası Libya’da büyük yıkıma yol açtı. Libya’nın doğusunu vuran selde en büyük yıkım Derne’de meydana geldi. Sadece Derne’de 5300’den fazla ölü, 10 binden fazla de kayıp var. Ölü sayısının 20 binin üzerinde olduğu söyleniyor.

Libya’dan bir gün önce 7 şiddetinde depremle sarsılan Fas’ta da bilanço gittikçe artıyor. Yöneticileri Türkiye’dekine benzer bir kompleks yaşıyor olmalı ki dört ülke dışında uluslararası yardım taleplerini kabul etmediler.

Polonya’nın Lejyoner hastalığıyla, Hindistan’ın Dang Humması ile, Nijerya’nın ise Difteri ile başı dertte. Bakteri enfeksiyonundan kaynaklanan bu hastalıklar üç ülkede de yayılmaya devam ediyor. 

Diğer yandan koronavirüsün yeni varyantı Eris hızla yayılmaya devam ediyor. Her zamanki gibi hastalıklar bize “en son” geliyor. Şimdiye kadar Eris varlığı reddedilirken, bu hafta hastalığın 9 kişide görüldüğü açıklandı.

Rusya Devlet Başkanı Viladimir Putin ile Kuzey Kore Devlet Başkanı Kim Jong-un, Rusya’nın Amur Bölgesi’ndeki Vonstonçniy Uzay Üssü’nde görüştü. Kim Jong-un Putin’e koşulsuz ve tam destek vaadetti .Görüşmenin tahıl ve silah ticareti açısından oldukça önemli olduğu söyleniyor.

Irkçı Estonya, Letonya ve Litvanya hükümetleri Rus plakalı araçların ülkelerine girmesini yasakladı.

İsveç ve Finlandiya üyeliğiyle batıyı sağlamlaştırdığını düşünen NATO, Gürcistan’la yaptığı tatbikatın ardından Ermenistan ile 11-20 Eylül tarihlerini kapsayan “Eagle Partner 2023” tatbikatına başladı. Tatbikatla ilgili Rusya, “anlamaya çalışacağız” açıklaması yaparken, İran tatbikata tepki gösterdi. Ermenistan Başbakanı Paşinyan ise ülkesini koruması için artık Rusya’ya bel bağlayamayacaklarını Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin kararlarını bağlayıcı olarak kabul eden Roma Tüzüğü’nü onaylayacağını söyledi.

Türkiye’nin antidemokratik ve hukuk dışı uygulamaları, ayrıca sığ dış politikası uluslararası ilişkilerde sorun olarak dönmeye devam ediyor.

Avrupa Parlamentosu (AP) 2022 Türkiye Raporu’nu yayınladı. Rapor AP Genel Kurulu’nda 18’e 434 oyla kabul edildi. Raporda Türkiye yönünü değiştirmediği sürece AB’ye katılım sürecinin devam edemeyeceği ifade edildi. 

ABD’de Trump tarafı atağa geçti. Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy görevi kötüye kullanma nedeniyle Biden hakkında resmi azil soruşturması çağrısında bulundu. Biden’ın her türlü pisliğe bulaşmış bir oğlu var. 

Batı cephesi Rusya’yı sıkıştırma çabalarına devam ederken gerek ABD’de gerekse AB ülkelerinde ekonominin iyi gitmediği biliniyor. ABD tarafının Karadeniz’de Türkiye’nin de katılacağı büyük bir askeri tatbikat için uğraştığı söyleniyor. Bu toz ve duman içinde ezilenlerin seslerini duyurmak için cesaret, kararlılık ve bilinçle ileri atılacak olan devrimciler insanlığa büyük hizmetlerde bulunma olanağına kavuşacaktır. 

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.