Bundan 45 yıl önce Tokat’a bağlı Niksar İlçesinin Kızıldere köyünde kolluk kuvvetleri ile çıkan çatışmada şehit düşen 10 devrimci, Mahir Çayan’ın mezarı başında anıldı.
Mezarlık içerisinde yürüyüş sonrasında Mahir Çayan’ın mezarı başında tüm devrim şehitleri için saygı duruşunda bulunulduktan sonra basın açıklaması okundu.
Açıklamada okunan metin şu şekildeydi:
Yoldaşlar, dostlar, arkadaşlar;
Bundan 45 yıl önce, 30 Mart 1972’de Tokat’ın Niksar ilçesine bağlı Kızıldere köyünde Mahir Çayan ve yoldaşları devlet güçleri ile girdikleri çatışmada katledildiler. Onlar Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idamını engellemek için, 1971’de kaldıkları Maltepe Cezaevi’nden kaçarak Ünye’deki NATO üssünden 2 Kanadalı ve 1 İngiliz personeli kaçırdılar. Kızıldere’de bir ihbar üzerine devlet güçleri tarafından kuşatıldılar. Teslim ol çağrılarına karşı direndiler ve devrimci yoldaşlık ve devrimci dayanışmanın en güzel örneğini gösterdiler. Mahir Çayan ve 9 yoldaşı o gün, gelecek kuşaklara bir direniş geleneği bıraktılar. Bu yüzden 30 Mart ardından ağıtlar yakılacak bir katliam değil, devrimci mücadeleye bir çağrıdır.
30 Mart 1972’de Mahir Çayan, Cihan Alptekin, Hüdai Arıkan, Ömer Ayna, Saffet Alp, Sabahattin Kurt, Nihat Yılmaz, Sinan Kazım Özüdoğru, Ertan Saruhan, Ahmet Atasoy katliamda yaşamını yitiren devrimcilerdir. Emperyalizmin o yıllarda karşısına dikilen, bugün emperyalizme karşı direnen halklar, 6. filoyu unutmayacaktır. Vietnam kasabı Kommer’in arabasının yakılmasını, Ortadoğu halkının baş düşmanı Amerikan emperyalizminin maşası Siyonist İsrail’in Türkiye başkonsolosu Efraim Elrom’un cezalandırmasını unutmayacaktır. Emperyalizmin Ortadoğu ve tüm dünya üzerindeki uyguladığı bu katliam politikaları elbet halkların direnişiyle son bulacaktır. Emperyalizme karşı mücadele edenler her defasında 6. filoyu hatırlatacaktır. Mahirler karşı mücadelenin önderi oldular, bugüne ışık tuttular. Bizler de bugünün mücadelesinde onların açtığı yoldan devam edecek ve emperyalizmi yeryüzünden sileceğiz.
Sonuç olarak Mahir Çayan ve yoldaşlarının 71’de yaktığı bu ateş yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor, edecek. 1971’de açılan bu yol, bizlere yalnızca kahramanlık hikayesi değil, asıl olarak yarattığı ve bugünümüze armağan ettiği devrimci ideolojinin ve dayanışmanın, siper yoldaşlığının ve devrimci eylemin deneyimidir. Bu sadece teorik bir çıkış değil, aynı zamanda devrimci pratikle de ortaya konan bir mücadeledir. İşte Kızıldere, böyle bir direniş kuşağının, bizlerin bilincindeki en canlı örneklerinden biridir. Darağacında “Yaşasın Türk ve Kürt halklarının mücadelesi” diye haykıran Deniz Gezmişlerin, işkencede günlerce ser verip sır vermeyen İbrahim Kaypakkayaların, Kızıldere’de “Biz buraya dönmeye değil, ölmeye geldik.” diyen Mahir Çayanların kararlı mücadelesini yalnızca anmak için değil, bugünün mücadelesinde yaşatmak, aynı devrimci kararlılıkla onların fikirlerini uygulamak için buradayız.
Ne yazık ki daha iyi bir Türkiye’de yaşamıyoruz. Bugün de ülkemiz koyu bir dinci gericilik tarafından işgal ediliyor. Emperyalizmin içerideki temsilcileri Devrimcileri, Alevileri, Kürtleri her gün katletmeye devam ediyor. Bizler bu içinde bulunduğumuz koşullarda ülkemizin yarınları için mücadele ediyoruz, edeceğiz. Korkup sinmeyeceğiz, Mahir Çayanlar gibi faşizme karşı direneceğiz. Gençlik olarak içinde bulunduğumuz süreçte üzerimize düşeni yapacağız. Kızıldere’den Çorum’a, Sivas’tan Maraş’a, Suruç’tan 10 Ekim’e kadar halklarımıza katliamdan başka hiçbir şey reva görmeyen dünün egemenleri ile bugünkülerin arasında öz itibariyle hiçbir fark yoktur. Devrimcileri ve muhalif kesimi tutuklayan, işkence eden, sokak ortasında vuran o günün katliamcı geleneğinin bugünkü temsilcisi AKP hükümetidir.
Emperyalist saldırganlar ve Ortadoğu’daki işbirlikçiler günümüzde hala Ortadoğu topraklarında kirli oyunlarını oynamaya devam ediyor. Biz devrimciler olarak Mahir Çayan’ın yolunda Kızıldere şiarıyla gericiliği ülkemiz ve bölgemizden kovana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Emekçi halka yönelik saldırıları ve katliamlarını durduracak ve emekçilerin iktidarını kuracağız. Tüm baskılara ve katliamlara rağmen halklarımız yeni Mahirler yeni Denizler yeni İbrahimler doğuracaktır. Faşizme ve emperyalizme karşı onlar gibi direnerek onlar gibi mücadele edeceğiz.
Kızıldere son değil mücadele sürüyor!
Yaşasın devrimci dayanışma!
Yaşasın devrim ve sosyalizm!
Sloganlar ve saygı duruşu ile Deniz Gezmiş ve Yusuf Aslan’ın da mezarları ziyaret edildikten sonra anma bitirildi.
