AKP’li Cumhurbaşkanı, Erdoğan Fatih Portakal’a hakaretler ettikten sonra ona “Patlatırlar enseni” diye tehditler yağdırmıştı. 
Fatih Portakal dünyanın en büyük medya kanallarından Fox TV çalışanıdır. Erdoğan benzeri tehditi tanınmış gazeteci Can Dündar’a yapmış, ardından da Can Dündar adliyede herkesin gözü önünde silahlı saldırıya uğramıştı. 
Sonra sıra Müjdat Gezen’e, Metin Akpınar’a geldi. Gayet ünlü ve rahatları yerinde bilinen bu isimler hedef alınıyorsa herkes tehdit altındadır. Zaten amaç da mümkün olduğu kadar çok insanı ve mümkünse herkesi korkutmaktır. Erdoğan her fırsatta Kılıçdaroğlu’nu da işte bu yüzden aşağılayıp tehdit ediyor: “Geçen sefer tankların arasından sıvıştın Kılıçdaroğlu; bu sefer kaçamayacaksın!”
İktidarın bütün korkusu, halkın sokağa çıkması. Amerika’dan korkuyorlar, Avrupa’dan korkuyorlar, Rusya’dan korkuyorlar, Türk ve Kürt ulusalcılarından ve Gülen cemaatinden korkuyorlar. Bu korktuklarının neredeyse hepsiyle de geçmişte bir biçimde birlikte olmuşlar. Erdoğan bir halk ayaklanmasından korkuyor. Fransa’da Sarı Yelekliler’in sokağa çıkması dünyada belki en çok Erdoğan’ı korkuttu. Kim ağzını açsa onu vatan hainliğiyle ve ülkede iç savaş çıkarmaya kalkışmakla itham ediyor.
Erdoğan çok konuşuyor. “Çok korktuğu için çok konuşuyor”.
Kışkırtılmış yandaşlar böyle giderse saldırılara başlayacak. Saldırıların giderek Ortadoğu’da yaşanan biçimler alması yabana atılacak bir olasılık değildir. Bir tek kişinin bile çevresiyle yapacağı çalışmanın öz savunma açısından önemi olacak.
Ülkemizi, geleceğimizi, haklarımızı, özgürlüklerimizi, can ve mal güvenliğimizi savunmak zorunda bırakıldık. İşçisi, emekçisi, öğrencisi, kadını, erkeği, genci ve yaşlısı, Türkü, Kürdü, Arabı, Alevisi, Sünnisi vb ile halk olarak birlikte mücadele yolunda tedbirimizi almak zorundayız.
24.12.2018/ Odak Dergisi
