Koronavirüste İstanbul Wuhan’ı geçti

0
717

İstanbul Tabip Odası, korona virüsü (Covid-19) salgınına karşı mücadelede yaşanan eksikliklere dikkat çekmek amacıyla yaptığı yazılı açıklamada, İstanbul’un korona virüsü salgınının başlangıç merkezi olan Wuhan’ı geride bıraktığını belirtti.

İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Rukiye Eker Ömeroğlu, acil “Kapanma” çağrısı yaptı. Ömeroğlu, “Ambulanslar Covid-19 hastalarını taşımaya yetişemiyor” dedi.

Cağaloğlu’nda bulunan Tabip Odası binasında gerçekleşen açıklamaya, İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip, Yönetim Kurulu üyeleri Dr. Güray Kılıç ve Prof. Dr. Rukiye Eker Ömeroğlu ile Yönetim Kurulu Genel Sekreteri Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğu katıldı.

Salgının alınmayan önlemler nedeniyle kontrolden çıktığını söyleyen Küçükosmanoğlu, yaşamını yitiren ve hastalanan sağlık emekçilerine dikkat çekmek amacıyla Türkiye genelinde yarından itibaren 5 gün boyunca akşam saat 21.00’da ışık yakma ve kapama eylemi gerçekleştireceklerini de duyurdu.

BAKANLIK VERİLERİ GERÇEK DEĞİL

Prof. Dr. Rukiye Eker Ömeroğlu, gerçek vefat sayılarının Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı verilerin yaklaşık üç katı olduğunu ifade ederek, “En ağır bedeli ise Sağlık Bakanı’nın daha salgının başlangıcında ‘Türkiye’nin Wuhan’ı’ olarak tanımladığı, bugün ise Wuhan’ı geride bırakmış olan İstanbul ödüyor. İstanbul Tabip Odası olarak, meslektaşlarımızdan topladığımız bilgiler ve sahadaki gözlemlerimiz durumun nasıl bir vahamet kaydettiğini gösteriyor” dedi.

İstanbul Tabip Odası alınması gereken önlemleri ise şöyle sıraladı:

  • Salgınla mücadele hastanelerde değil, sahada kazanılır. Etkin bir filyasyon çalışması için birinci basamak sağlık hizmetlerindeki Aile Hekimliği-İlçe Sağlık Müdürlüğü ikiliği kaldırılmalı, Aile Sağlığı Merkezleri hızla bölge tabanlı olarak organize edilmelidir.
  • Salgının kontrol altına alınamamasının sorumluluğunu vatandaşlara yıkıp sadece ‘Maske-Mesafe-Hijyen’ tekerlemesiyle pandemiyle başa çıkılamaz. Yapılması gereken, Dünya Sağlık Örgütü’nün başından beri önerdiği gibi çok sayıda test yaparak hastalık tanısı konanlara katı bir izolasyon uygulamak, evde izolasyon koşullarının sağlanamadığı durumlarda yerel yönetimlerle de işbirliği yaparak barınma olanakları sağlamaktır.
  • Pandeminin bütün insanlığı tehdit ettiği koşullarda sağlık piyasanın vahşi koşullarına terk edilemez, özel hastanelerin Kovid-19 hastalarından para talep etmesine hiçbir şekilde göz yumulamaz. Kamu sağlık kurumlarının ihtiyaca cevap veremediği her durumda özel hastaneler Sağlık Bakanlığı’nın kontrolüne geçirilmeli, yurttaşların sağlık hizmetlerine erişimi istisnasız ve ön koşulsuz bütünüyle parasız olmalıdır.
  • Covid-19 dışı hastaların aylardır ertelemek zorunda kaldıkları sağlık hizmeti ihtiyacı daha fazla bekletilemez. Bölge ve nüfus özellikleri dikkate alınarak ‘pandemi dışı hastaneler’ belirlenmeli ve ilan edilmelidir.
  • Salgın mücadelesi ancak yüksek motivasyonlu ve yeterli sayıda sağlık çalışanlarıyla kazanılabilir. Covid-19 pandemisinin oluşturduğu istihdam ihtiyacı göz önüne alınarak KHK ile ihraç edilmiş ve ataması yapılmayan hekimler/sağlık çalışanları acilen göreve başlatılmalı; aylardır pandemi mücadelesi nedeniyle yorgun düşmüş sağlık çalışanlarının çalışma koşulları ve özlük hakları hızla düzeltilmelidir.
  • Türkiye’de salgının sekiz aydır kontrol altına alınamamasının sorumlusu kuşkusuz onbinlerce yurttaşımızın hayatına mal olan pandemi sürecinden başarı hikayesi çıkarmaya çalışan AKP zihniyetidir. Bugüne kadar izlenen eksik, yanlış, tutarsız uygulamalara derhal son verilmeli, acilen aklın ve bilimin ışığında açık, şeffaf, güvenilir, toplumun bütün kesimlerinin katılımına açık yeni bir salgın politikası oluşturulmalıdır.

Kaynak: Mezopotamya Ajansı

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.