Sedat Peker’in dile getirdiği, Bodrum’da bulunan ünlü Yalıkavak Marina’ya Mehmet Ağar’ın nasıl çöktüğüne ilişkin iddialara, Mehmet Ağar’dan cevap geldi.
Son günlerin tartışılan isimlerinden olan Mehmet Ağar, Sözcü’den Saygı Öztürk’e hakkındaki iddialar ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Peker’in aktardıklarına göre 2014 yılında Yalıkavak Marina’ya (Bodrum Yalıkavak Turizm ve Yat Limanı Yatırımları) eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ın oğlu AKP Milletvekili Zülfü Tolga Ağar Şube Müdürü olarak atanmış, Ağar ailesi Marina’nın işletmesini alan Mübariz Masimov’un geçtiğimiz sene FETÖ’den tutuklanması için ona kumpas kurmuş ve böylece eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar işletmenin Yönetim Kurulu Başkanlığı koltuğuna oturmuştu.
Sözcü’ye konuşan Mehmet Ağar, hakkındaki iddiaları yalanladı ve Devletin kendisi ile ilgili istediği araştırmayı yapabileceğini, bir korkusunun olmadığını belirtti.
Kendisinin alnı açık gezdiğini, son dönemde “FETÖ ve PKK sitelerinden” kendisi ile ilgili haberler yapıldığını fakat bu haberlerin karşılık bulmadığını belirten Ağar, bunların gündeme getirilmesinin asıl amacının kendilerini Marina’dan uzaklaştırmak olduğunu belirtti.
“Biz buradan gidersek buraya mafya çöker”
Türkiye’nin en önemli kontrgerillalarından birisi olarak bilinen Mehmet Ağar, ilginç bir iddiada bulundu.
Ağar, kendileri Marina’dan uzaklaştırılır ise, sanki kendisi en büyük mafyalardan değilmiş gibi, Marina’ya mafyaların çökeceğini iddia etti. Ağar, “Bugün eğer mafya buraya giremiyorsa bizim burada olmamızdandır” diye de ekledi.
“Burası döviz makinesidir”
Ağar verdiği röportajda neden bu kadar “vatan sevdalısı” olup Marina’yı “mafyalara karşı koruduğunu” da istemsiz de olsa belirtti.
Yalıkavak Marina’nın Akdeniz’in en önemli marinası olduğunu belirten Ağar, “Bu marina döviz makinesidir. Buraya gelen yatlarda prensler, devlet başkanları, dünyanın bilinen iş insanları var. Dünyanın sayılı milyarderleri gelip Türkiye’de bir ay kalıyorlar. İngiltere’nin ünlü yat dergisi, en iyi mega yat marinası olarak burayı seçti” ifadelerinde bulundu.
Ağar ayrıca şunları da ekledi: “Buraya gemi değil, yatlar geliyor. Prensler, dünyanın sayılı zenginleri mi uyuşturucu taşıyor? Roman Abramoviç mi, Katar prensi mi, Suudi yetkililer mi kaçakçılık yapacak, uyuşturucu sokacak. Kimin geldiği belli. Devletin polisi, sahil güvenliği var.”
