“Daha çok iş bitirenin daha çok para kazanacağı” sözüyle yasaya karşı oluşacak tepkileri engellemeye, kafa bulandırılmaya ve memurlar arasında rekabet yaratılmaya çalışıldığı açıktır. Esas olan çok iş yapanın çok para kazanması değil, ortalama memur maaşlarının düşürülmesidir. Hekimlere dönük performans uygulamasının sonuçları ortadadır. Kaldı ki, birkaç alan dışında, memurların yaptıkları işe nicel kriter belirlemek mümkün değildir.”
Ortalık toz duman. Burjuvazi bir yandan kendi içinde dalaşıyor, bir yandan işçiler, memurlar, Kürtler, Aleviler, Ezidiler gibi toplumun bütün ezilen kesimlerine gözünü dikmiş, ahtapot gibi onlarca koluyla her birine yumruk sallayıp duruyor.
Devlet 2001 krizi sonrası işçi ve emekçiler direniş gösteremediği için ekonomiyi yeniden yapılandırmayı başardı ve krizin bütün yükünü işçi sınıfı ve yoksulların sırtına yıkabildi. 2008 krizi yarattığı büyük yıkıma rağmen, yeniden yapılanmış ve işçi sınıfını susturmuş olan burjuvaziyi fazla sarsmadı. Sıcak para girişinin devam etmesi, işçi sınıfının da hiçbir varlık gösterememesine rağmen ekonomik göstergeler son iki yıldır bozulmaya başladı. Kredi kartlarıyla oluşan köpük, üretimde istihdam yaratamayan, ithalata dayanan büyümeyle birleşince
2001 ve 2008’i aşan bir krizin kapıda olduğunu gösteriyor. Bu yüzden burjuvazi, şimdiden işçi ve emekçilerin hem kazanılmış haklarından geriye kalanları da gasp etmeye çalışıyor hem de buna karşı olanı, bütün direnme dinamiklerini yok etmek için, sınıfın varolan bütün örgütlenmelerini kendisine bağlamaya ya da ortadan kaldırmaya yöneliyor. Sigorta yasasını Meclis’ten geçirdi, sendika yasasını da. Kıdem tazminatıyla ilgili çalışmasını şimdilik ertelese de, sendika yasasının sonuçları ortaya çıkmaya başladığı an, yeniden gündemine alacaktır. Elektrik, doğalgaz, benzin ve ÖTV’ ye yapılan zamlar cari açığın yükünü kimin sırtlanacağını gösterdi. Şimdi de memurlara esnek çalışma modeli getirerek memur ücretlerini aşağıya çekmek için harekete geçti.
Aslında esnek çalışma memurlar için performans değerlendirmesi notu adı altında hayata geçirilmeye başlanmıştı. Hekimler ve öğretmenler için konulan bu kriter, şimdi tüm memurlar için gündemde. Devlet esnek çalışmayı memura dayatmak için, işçi sınıfının- ve memurların da- en zayıf olduğu anı seçiyor; burjuvazinin sınıfı böldüğü, üst üste darbeler vurduğu bir dönemde esnek çalışmayı norm haline getirebileceğini düşünüyor.
PERFORMANSA GÖRE MAAŞ
Esnek çalışma, neoliberal dönemde işin örgütlenmesinde işçi maliyetlerini yani değişen sermaye oranını azaltmanın en uygun metodudur. İş gününün sınırlarını ortadan kaldırarak mutlak artı değeri arttırmak için de en uygun yoldur. Dolayısıyla geçimini sağlamaya çalışan emekçiler hem daha çok çalışmaya razı edilirler hem de işten atılma baskısını daha çok üzerlerinde hissederler. Bunun yasal hale getirilmesi, toplumda sisteme rıza üretimini güçlendirirken direnişlerin önünü daha baştan bir ölçüde almaktadır.
Memur, metaya dayalı artı değer üretmediği için esnek çalışma, bu yanı hariç olsa da, tamamen aynı mantık üzerine inşa ediliyor. Hükümetin yasalaştırmayı düşündüğü taslağa göre, artık memurlar yaptıkları işin niceliğine göre daha çok para kazanabilecek. Yani ne kadar çok iş bitirtirse, ücreti de artacak (Kesinlikle kuruş bazında cüzi bir miktar). Dolayısıyla az işi olan daha az alacak. Yine memurlar başka bir kuruma geçici olarak gönderilebilinecek. Bu ise askeri sıkılıkta bir disiplin olmadan mümkün değildir, demek ki çalışma koşulları tamamen kölelik koşullarına dönüşecek.
“Daha çok iş bitirenin daha çok para kazanacağı” sözüyle yasaya karşı oluşacak tepkileri engellemeye, kafa bulandırılmaya ve memurlar arasında rekabet yaratılmaya çalışıldığı açıktır. Esas olan çok iş yapanın çok para kazanması değil, ortalama memur maaşlarının düşürülmesidir. Hekimlere dönük performans uygulamasının sonuçları ortadadır. Kaldı ki, birkaç alan dışında, memurların yaptıkları işe nicel kriter belirlemek mümkün değildir. Memurlar günde ortalama 8 saat çalışmaktadır. Memurun işi, işçi gibi meta üretmek olmadığı için, bu 8 saatin iş açısından ölçülmesinde ortak tek bir kriter bile üretilemez. Bitirdiği dosya sayısına bakılacaksa örneğin, hem aynı büro içinde herkes için, hem de değişik bürolarda aynı sayıda dosya yoktur. Memurun yapacağı iş kendi performansı dışında, ağırlıkla dışarıdan gelecek taleple belirlenir. Bir vergi dairesi bankosunda çalışan memur, vergi yatıracak olanları kendi bankosuna çekmek için uğraşacak değildir, uğraşamaz da; promosyon mu dağıtacak? Demek ki esnek çalışmak, az iş bahanesiyle memur maaşlarının düşürülmesi, yine kazanılmış iş güvencesinin yok edilmesi için gündeme getirilmektedir.
Burjuvazi krize çeşitli alanlardan böyle çözüm üretmeye çalışıyor. Diğer yandan hükümet 4,5 milyar dolarlık bir silah anlaşması imzalamaya hazırlanıyor. Yine 7200 adet zırhlı makam aracı alınacağından söz ediliyor. Kürdistan’da savaşa her yıl milyarlarca dolar Kürt ulusunun haklarını bastırmak uğruna gömülmektedir. Artık burjuva sistem kendi sınırlarına dayanmıştır. Artı değer sömürüsü de… Bu yüzden giderek yaşam koşullarına daha aşağıya çekmekten, ücretleri kısıp işsizliği yaymaktan başka bir yol bulamıyorlar. İşçi ve emekçiler, ezilenler, yoksullar kendi örgütlenmeleri olmaktan çıkmış sendikalar tarafından kuşatılmış durumdalar. Bu, direniş örme, bütün yasaları geriletmek için büyük bir engeldir. Ancak bu tür hak gaspları, burjuva örgütlere dönüşmüş sendikaları yeniden kazanmak için zeminlere de dönüşebilir. Yeter ki demokratik bir katılımı hedefleyerek burjuvazinin sınıf içindeki eli kötürümleştirilsin. O zaman kazanmak kolaylaşacak, sefalet engellenebilecektir.