Tülay Sönmez
AKP iktidarının ülkeyi her anlamda yok etme çabası devam ederken, yandaşları zengin etme gayretiyle doğaya verdiği zararlar da katmerleniyor.
Özellikle enerji üretmek için hidro-elektrik santraller (HES) ve jeotermal santrallere (JES) verilen işletme izinleri, santrallerin yapılacağı bölgeye gerek ekolojik gerekse ekonomik olarak ciddi zararlar veriyor. Ayrıca bu santraller pek tabii ki zarar verilen bölgede yaşayan canlıların sağlığı açısından da çok dramatik sonuçlar doğuruyor.
Bu şekilde doğayı tahrip ederek enerji üreten santrallerden birisi de jeotermal santrallerdir.
Türkiye’de şu anda çalışır durumda olan 40’a yakın JES’in 20 tanesi Aydın’da bulunmaktadır. Aydın’da bulunan doğa savunucuları da yıllardır jeotermalin çevreye verdiği zararlar hakkında yapılan bilimsel çalışmalar ile kamuoyu oluşturmaya çalışmakta.
Bölgeye yapılan JES’ler, hem Büyük Menderes Havzası’nın kurumasına yol açarak çevredeki zeytin, incir, üzüm rekoltesini düşürüyor hem de havzadaki canlılara zarar veriyor. Santrallerin doğaya bıraktığı gazın içindeki hidrojen peroksitin incir, zeytin ve üzüm gibi ürünlere verdiği zarar ve yine çevreye bıraktıkları atık içindeki ‘bor’ madeninin 150 kat artmış olması, bölgede yaşayan halkın kansere yakalanma riskini de arttırmış durumda.
Bizler İzmir’in Seferhisar ilçesi Orhanlı köyüne kurulmak istenen JES’in doğaya vereceği zarara izin vermemek için doğa talanına karşı olduğumuzu belirterek, bu konuyu duyurmaya devam edeceğiz.
