Şefik Hüsnü Deymer’i saygıyla anıyoruz

0
837

8 Nisan 1959’da Türkiye devrimci hareketinin önderlerinden Şefik Hüsnü Deymer’i kaybettik.

“Tarih, kendisinden, ‘bilimsel sosyalizmi Türkiye’ye getiren adam’ diye söz edecektir. Ama Şefik Hüsnü, yalnız bundan ötürü büyük değildir. O, yalnız Türkiye’de sömürülen ve ezilen sınıfların eylem kılavuzu olacak teoriyi Türkiye’ye taşımakla kalmadı, ömrü boyunca o kılavuzun gösterdiği çetin yoldan en önde yürüdü. Şefik Hüsnü, devrimci eylem kılavuzunu Türkiye gerçeklerine yaratıcı ruhla uygulayabilen ve böylelikle doğru devrimci çizgiyi saptayabilen kişiydi.” (Mihri Belli, 1975)

Şefik Hüsnü sosyalist fikirlerle Paris’te Sorbonne Üniversitesi’nde tıp eğitimi aldığı yıllarda tanışmış, Paris’te devrimci çevrelerle bağlar kurmuştur. Düzenli takip ettiği l’humanité gazetesine yazılar da kaleme almıştır. Fransız toplumunun geleceğini temsil eden aydınların miting ve konuşmalarını takip etmiştir.

1912 yılında yurda dönen Şefik Hüsnü, savaş yıllarında değişik rütbelerde altı yıl cephede kalmış, Çanakkale’de emperyalist güçlere karşı verilen kurtuluş mücadelesinde aktif şekilde yer almıştır.

Savaşın ardından 1918 yılında sivil yaşama geçen Şefik Hüsnü, 1919 yılında Türkiye İşçi ve Çiftçi Sosyalist Fırkası’nın kuruluşuna öncülük etti ve partinin ilk genel sekreterliğini üstlendi.

Eylül 1920 tarihinde TKP kuruldu. 1921 yılında Mustafa Suphi ve arkadaşlarının katledilmesinden sonra çalışmalarına devam eden TKP, 1925 yılında Şefik Hüsnü önderliğinde İstanbul’da toplanarak 2. Kongresi’ni gerçekleştirmiştir. Aynı yıl çıkarılan Takrir-i Sükun yasası ile TKP yasaklanmış, yöneticileri hapsedilmiştir. Devrimci faaliyetlerine yurt dışında devam eden Şefik Hüsnü, Komintern’in 1928 yılındaki 6. Kongresi’nde Stalin, Togliatti, Buharin, Molotov gibi isimler ile birlikte örgütün yürütme kuruluna seçilmiştir. Nazilerin Reichstag yangını provokasyonunda tutuklanan Şefik Hüsnü, Dimitrov ile birlikte Berlin’de hapis yatmıştır. Şefik Hüsnü’nün kızı Varşova’da Naziler’e karşı çarpışarak ölmüştür.

Komünist partilerin yasaklanması sonrasında Şefik Hüsnü’nün ömrünün neredeyse tamamı illegal devrimci eylem, tutuklanma, yargılanma ve hapiste geçmiştir.

1957 yılında Manisa’ya sürgün edilen Şefik Hüsnü, 1959 yılının 8 Nisan günü 72 yaşında iken yaşamını yitirmiştir.

Şefik Hüsnü devrimci eylem yolunu tuttuğu günden sürgünde ölümüne kadar süren yaşamını bu uğurda vermiştir; hem de devrimci davaya inanmışlıkta, özveri ve yüreklilikte örnek büyük bir devrimci olarak.

Şefik Hüsnü’lerin bizlere bıraktığı gelenek budur.

Şefik Hüsnü’leri Mustafa Suphi’leri ve bu geleneği sürdürme çabasındaki tüm devrimcileri saygıyla anıyoruz.

“Yolun düşerse kıyıya bir gün
ve maviliklerini enginin
seyre dalarsan,
dalgalara göğüs germiş olanları hatırla,
selamla, yüreğin sevgi dolu
çünkü onlar fırtınayla çarpıştılar eşit olmayan savaşta
ve dipsizliğinde enginin yitip gitmeden
sana liman gösterdiler uzakta.”

Pierre-Jean de Béranger
Çeviren: Mihri Belli

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.