Madımak Oteli’nden alevlerin yükselmesinin üzerinden tam 16 yıl geçti. 2 Temmuz Sivas Katliamı’nın 16. yıldönümünde Kadıköy’de gerçekleştirilecek olan mitinge çağrı için bir araya gelen kurumlar 27 Haziran günü Taksim Tramvay Durağı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi.
Açıklamada Sivas’ta şehit düşenlerin fotoğraflarının yanı sıra “Sivas Katliamı’nı Unutmadık Unutturmayacağız/ Devletin Alevisi Olmayacağız” dövizleri taşındı.
Kurumlar adına ortak açıklamayı Alevi Bektaşi Federasyonu MYK üyesi Hatice Köse yaptı. Köse, her sene geleneksel olarak yapılan Pir Sultan Abdal Şenlikleri öncesinde kentte halkı “cihada” çağıran bildiriler dağıtıldığını belirtti. Köse, “2 Temmuz günü cihat naraları atan saldırgan güruh önce Kültür Merkezi’ne saldırdı, burada barikatlar kurulup saldırıya cevap verilince, yönlerini bu kez Madımak Oteli’ne çevirdiler” dedi. Otelin önünde sayıları gitgide artan saldırganlara karşı asker veya polisin herhangi bir önlem almadığını ifade eden Köse, Otel’in bu güruh tarafından kuşatıldığını ve devletin tüm birimlerinin gözü önünde 8 saat süren bu saldırılara seyirci kalındığını belirtti. Köse, “devletin tüm birimlerince günler öncesinden haber alınan ve göz göre göre katliama izin verilen bir gün” yaşadığını ifade etti. Köse, katliamda devletin kullandığı güç olarak siyasal islamı işaret etti. Türkiye coğrafyasında katliamların güncel bir tehlike olduğunu belirten Köse, “Dersim, Maraş, Çorum, Sivas, 19 Aralık hapishaneler, Gazi ve Ümraniye bunların başında gelenlerdir” dedi. Köse, demokratik mücadele ile kazanımlar elde edileceğinin farkında olduklarını ifade ederken, “kazandığımız ve kazanacağımız haklarımızı kimse lütuf olarak göstermeye kalkmasın; yanılırlar” dedi. Açıklamada 9 Kasım’da Ankara’da yapılan mitingde hakların mücadele edilerek kazanıldığı vurgusuna yer verildi. Ardından şu talepler sıralandı:
“Sivas katliamında sorumluluğu olan dönemin tüm yetkililerinin yargılanması, Madımak Oteli müze olmalı, zorunlu din derslerine son verilmeli, Diyanet İşleri Başkanlığı kaldırılmalı, kimliklerden din hanesi çıkarılmalı, Kürt sorunu demokratik yollarla çözülmeli, operasyonlar durdurulmalı, hapishanelerdeki tecrit ve işkenceler son bulmalı, ezilen emekçi halklardan yana özgür, demokratik ve toplumcu bir anayasa hazırlanmalı, Örgütlenme hakkı üzerindeki baskılar son bulmalıdır.”
Açıklama son olarak 2 Temmuz günü Kadıköy’de yapılacak mitinge çağrı ile son buldu. Açıklamanın ardından mitinge çağrı niteliğinde hazırlanan bildirileri İstiklal Caddesi’nde dağıtmak isteyen kitlenin önü polis tarafından kesildi. Yürüyüşlerine izin verilmeyen kitle Taksim Tramvay Durağı’nda bir süre oturma eylemi gerçekleştirdi. Oturma eylemi ve açıklama boyunca “Katil Devlet Hesap Verecek”, “Sivas Şehitleri Ölümsüzdür”, “Sivas’ın Hesabı Sorulacak”, “Pirsultan’a Değil Çetelere Barikat”, “Baskılar Bizi Yıldıramaz”, “Dün Maraş’ta Bugün Sivas’ta Çözüm Faşizme Karşı Savaşta” gibi sloganlar atıldı. Barikatın kaldırılmasının ardından yürüyüşe geçen kitle İstiklal Caddesi boyunca bildiri dağıtımı yaptı. Bildiri dağıtımı sırasında Sivas’ta şehit düşenlerin isimleri tek tek okudundu ve ardından hep birlikte “Yaşıyor” diye karşılık verildi. Eylem, Galatasaray Lisesi önüne kadar yapılan bildiri dağıtımı ile son buldu.
Sivas’ı Unutmak İhanettir!
Sivas Katliamı’nın 16. yıldönümü dolayısıyla 1 Temmuz akşamı Sarıgazi’de bir yürüyüş ve anma gerçekleştirildi.
1 Temmuz akşamı saat 19.30’da Demokrasi Caddesi üzerinde bulunan Vatan İlköğretim Okulu önünde toplanmaya başlayan; AKADER, DHF, DTP, EMEP, ESP, ODAK, ÖDP, PARTİZAN, TKP gibi kurumlar kortejler oluşturarak saat 20.00’de yürüyüşe geçtiler.
Yürüyüş kolunun önünde “16. Yılında Sivas Katliamını Unutmadık Unutturmayacağız” pankartı ile kurumların flamaları ve Sivas’ta şehit düşenlerin fotoğrafları taşındı.
Demokrasi Caddesi boyunca yürüyüşe geçen kitle sık sık “Sivas’ı Unutma Unutturma”, “Katil Devlet Hesap Verecek”, “Devletin Alevisi Olmayacağız”, “Dün Maraş’ta Bugün Sivas’ta Çözüm Faşizme Karşı Savaşta”, “Pirsultanlar Ölmez Türküler Yanmaz”, “Madımak Oteli Müze Yapılsın”, “Halkımız Saflara Hesap Sormaya”, “Yaşasın Devrimci Dayanışma” sloganları atıldı. Demokrasi Caddesi boyunca sloganlar ve halkı heyecanlandıracak konuşmalar yaparak yürüyen kitle, Sarıgazi Festival Alanı’na ulaştıktan sonra anma programı başlatıldı.
Festival Alanı’na tüm kitlenin gelmesinin ardından program saygı duruşu ile başladı. Saygı duruşunun ardından kurumlar adına Mithat Arku basın açıklamasını gerçekleştirdi. Arku, toplumun, ilerici muhalif kesimlerine yönelik baskı, şiddet ve katliamlarla sindirilmeye çalışıldığını ve bunun örneklerinden birinin de Sivas Katliamı olduğunu ifade etti. Arku, “Geleneği inkâr, imha ve asimilasyon üzerine kurulu olan Türk devleti tarihi boyunca toplumu sindirmek için, toplumun ilerici güçlerini yok etmek için, toplu katliamlar gerçekleştirmektedir” dedi. Arku, sözlerini “dün bu katliamları gerçekleştirenler, bugün sahte paketleriyle toplumu kendine yedeklemenin gayreti içerisindedir. Yıllardır Alevileri, Kürtleri katledenler, bugün kendi Kürt’ünü Alevi’sini yaratmanın derdine düşmüştür” diyerek sürdürdü. Konuşmasında siyasal iktidarın ikiyüzlü politikalarına değinen Arku, açıklanan bu paketlerin inkâr, imha ve asimilasyon amacı taşıdığını vurguladı. Arku, inkâr ve sorunları görmezden gelen anlayışın sorunların çözümünde rol oynayamayacağını, çözümün “demokrasi mücadelesinin gelişmesi ve kendi alternatiflerini yaratmakla” mümkün olduğunu belirtti. Arku, aradan geçen 16 yıla rağmen Sivas Katliamı’nın ardındaki asıl güçlerin hala yargılanmadığını, katliamın gerçek sorumlusunun ve yargılanması gerekenin devlet olduğunu ifade etti. Açıklama devrim ve demokrasi mücadelesinin yükseltilmesi vurgusuyla sona erdi.
Açıklamanın ardından kısa bir müzik dinletisi verildi. Dinletinin ardından semah ekibi sahne aldı. Semah gösterisinin ardından Sivas’ta şehit düşenlerin isimleri tek tek okunarak ardından “Yaşıyor” sloganı atıldı. Anmaya 1000’i aşkın insan katılırken, anma programı sinevizyon gösterimi ile bitirildi.
Asım Bezirci ve Nesimi Çimen Mezarları Başında Anıldı
İstanbul’da 2 Temmuz Sivas katliamında şehit düşenleri anmak için Zincirlikuyu Mezarlığı’nda bulunan Asım Bezirci’nin mezarı başında bir anma gerçekleştirildi.
2 Temmuz günü öğlen saatlerinde “2 Temmuz 1993 Unutmadık Unutturmayacağız” pankartıyla bir araya gelen yaklaşık 150 kişi, katliamda şehit düşenlerin fotoğraflarıyla Asım Bezirci’nin mezarına doğru sloganlarla yürüyüş gerçekleştirdiler.
Anmaya katılan kitle adına PSAKD GYK Üyesi Hüseyin Yılmaz tarafından basın açıklaması gerçekleştirildi. Yılmaz, 16 yıl önce gerçekleşen katliamın devletin güvenlik güçlerinin gözetimi altında yaşandığını vurguladı. Yılmaz, Madımak Oteli’nde yaşanan katliamın, “vicdanlarımızda yarattığı utancı hep birlikte temizlemek gerektiğine inanıyor ve bunun salt Alevilerin sorunu olmadığını kanaatını taşıyor” sözleri ile açıklamaya devam etti. Son olarak Madımak Oteli’nin müzeye dönüştürülmesi katliamın karanlıkta kalmış gerçek faillerinin bulunması ve Alevilerden özür dilemesi gerektiğini ifade etti.
Zincirlikuyu’daki anmanın ardınan Karacaahmet Mezarlığı’nda bulunan Nesimi Çimen’in mezarı başına doğru hareket edildi. Buradaki bekleyenler ile buluşan kitle Nesimi Çimen’in mezarı başında bir anma gerçekleştirdi. Anmaya katılan kitle adına PSAKD İstanbul Şubeleri adına GYK Kültür ve Sanat Sekreteri Kadıköy Şube Başkanı Feti Bölükgiray tarafından basın açıklaması gerçekleştirildi. Bölükgiray, Sivas’ta yakılan 33 Can ve iki otel görevlisi ve katliamda sağ kurtulan 105 Can’ı katleden anlayışın tüm kadroları ile iktidarda olduğuna dikkat çekti. Bölükgiray’ın yaptığı açıklamanın ardından Karacaahmet Mezarlığı’ndan kortejler oluşturan yaklaşık 500 kişi, “Unutmadık Unutturmayacağız/ İnsanlık Yanmasın Sivas Unutulmasın”, “2 Temmuz Sivas Şehitleri Ölümsüzdür”, “Madımak Müze Olsun”, “Bozuk Düzende Sağlam Çark Olmaz” pankartlarıyla mitingin toplanma yeri olan Kadıköy Tepe Nautilus’ doğru yürüyüş gerçekleştirdiler. Yürüyüş boyunca Sivas katliamında şehit düşenlerin isimleri tek tek okundu ve ardından “Yaşıyor” sloganı atıldı.
Sivas Katiliamını Unutmadık, Unutturmayacağız! Devletin Alevisi Olmayacağız!
Kadıköy Tepe Nautilus önünde toplanan binlerce kişi Sivas’ta katledilenleri unutmadıklarını-unutturmayacaklarını haykırdı.
Tepe Nautilus önünde saat 16:00 gibi toplanmaya başlayan PSAKD, TUDEF, ABF gibi alevi örgütlerin yanı sıra devrimci demokratik ilerici kurumlar, partiler ile Haydarpaşa Garı yönünde toplanan DİSK, KESK, TTB, TMMOB gibi sendika ve odalar saat 17:00 gibi yürüyüşe geçtiler.
Yürüyüş ve mitingde ağırlıklı olarak alevi örgütlerinin katılımın yoğun olduğu gözlenirken miting ve yürüyüş boyunca sık sık “Dün Maraş’ta Bugün Sivas’ta Çözüm Faşizme karşı Savaşta”, “Sivas’ın Işığı Sönmeyecek”, “Katil Devlet Hesap Verecek”, “Devletin Alevisi Olmayacağız” gibi sloganlar atıldı.
Direnişiler mitinge “Türküler Yanmaz Pirsultanlar Ölmez/ ODAK” pankartı ile katılırken, yürüyüş boyunca sık “Sivas Şehitleri Ölümsüzdür”, “Çorum’u, Maraş’ı, Sivas’ı, Gazi’yi Unutmadık/ Katil Devlet Hesap Verecek”, “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya hiç Birimiz”, “Faşizme Karşı Omuz Omuza” gibi sloganları attı.
Yürüyüş kollarında Sivas’ta şehit düşenlerin fotoğrafları yaygın bir şekilde taşınırken, bağlamaları ile mitinge katılan göstericiler ilgi çekti.
Mitinge katılan tüm kitlenin 18:30 gibi alana ulaşmasının ardından miting programı Sivas Şehitleri nezdinde tüm devrim şehitleri adına yapılan bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. Saygı duruşunun ardından Sivas’ta katledilenlerin isimleri tek tek okunurken kitle tarafından “Yaşıyor” diye yanıt verildi. Ardından Tertip komitesi adına PSAKD GYK Kültür ve Sanat Sekreteri Kadıköy Şube Başkanı Feti Bölükgiray basın açıklamasını gerçekleştirdi. Bölükgiray, 2 Temmuz günü Cihad naraları atan gürühun önce Kültür Merkezi’ne saldırdığını ve bu saldırılara karşı barikatların kurulması ile cevap verilmesinin ardından, Madımak Oteli’ne doğru yönelen saldırgan güruhun 8 saat boyunca Oteli işgal ettiklerini, asker, polis gibi devletin tüm birimlerinin bu duruma seyirci kaldıklarını belirtti. Madımak Oteli’nde mahsur kalan aydın, yazar, şair ve sanatçıların diri diri yakılarak katledildiğini belirtirken Bölükgiray, “Madımak’ta katledilmek istenen bu ülkenin devrimci, demokratik, aydınlık bilinciydi. Tıpkı Maraş, Çorum, Malatya katliamları gibi. Devletin bu seferki katliamda kullandığı güç ise, yine kontrgerilla örgütlenmesi olan siyasal islam’ın temsilcileriydi” dedi. Katliamların bu topraklarda her zaman güncel olduğunu belirten Bölükgiray, Dersim, Maraş, Çorum, Sivas, 19 Aralık hapishaneler, Gazi, Ümraniye gibi örneklerin katliamların başında geldiğini ifade etti. Bölükgiray, “Bir yandan açılımdan bahsedip diğer yandan Kürt halkının üzerine bombalar yağdıran, sendikalara saldıran, toplumu terörle mücadele yasalarıyla, gözaltılarla boyun eğdirmeye çalışanlar, krizin teğet geçeceğini söyleyip, halkı her geçen gün yoksullaştıran, işsizliğe sürükleyen ve provokasyonlar örgütleyenler aynı zihniyetin ürünüdür” diye konuşmasını devam ettirdi.
Açıklama, “Sivas katliamında sorumluluğu olan dönemin tüm yetkilileri yargılanmalı, Madımak Oteli müze olmalı, Zorunlu din dersine son verilmeli, Diyanet İşleri kaldırılmalı, Kimliklerden din hanesi kaldırılmalı, Kürt sorunu demokratik yollarla çözülmeli, Operasyonlar durdurulmalı, Hapishanelerdeki tecrit ve işkenceler son bulmalı, Örgütlenme hakkı üzerindeki baskılar son bulmalıdır” gibi taleplerle son buldu.
Açıklamanın ardından yapan Alevi Bektaşi Federasyonu Yönetim Kurulu üyesi Hatice Köse kısa bir konuşma yaptı. Madımak Oteli’nda yapılan katliama devletin tüm birimlerinin göz yumduğunu ve 16 yıldır devam eden yangının hala devam ettiğini belirten Köse, “Madımak Oteli bu devletin namusudur. Devlet bu katliama göz yumduğu için bu ülkenin demokratik aydınlık bilincinin yakılmasını izlediği için bizlerden ve bu ülkenin geleceğinden özür dilemelidir” diyerek tepkisini dile getirdi. Köse, bu özürün Madımak Oteli’nin müze olmasından geçtiğini vurguladı.
Miting, Bağcılar Cemevi Kültür Derneği Semah Grubu’nun semah gösterisiyle devam etti. Miting, Erdal Akkaya, Grup Yorum, Agire Jiyan ve Vardiya Müzik Grubu’nun verdiği konser ve çekilen halaylarla son buldu. Mitinge yaklaşık 10 bin insan katıldı.
