Savaş YILMAZ
Sol siyasetlerin oluşturduğu platformlar, güç ve eylem birlikleri açısından önemli gördüğümüz bir alandır. Platformlar, güncel gelişmelere birlikte müdahale edebilme olanağı vermektedir. Bu sayede belki de yetersiz kalabilecek bir çalışma, birbirinden destek alan güçlerin hareketliliği sayesinde daha iyi etki edebilir, daha başarılı sonuçlar alınabilir. Buna Erol Zavar’a Yaşama Hakkı Koordinasyonu’nun çalışmaları örnek verilebilir. Sol platformlar aynı zamanda bir sol kültür ve anlayış yaratabilme olanağı da vermektedir.
Peki, sol platformlar genelde nasıl işlemektedir? Siyasetler platformları geleneksel solu teşhis etmek isteyenler için çok iyi bir inceleme alanıdır. Sol platformlarda yaklaşık olarak burjuva devletler arasındaki ilişkiler geçerlidir. Güç ilişkileri ağır basar. Büyükler, küçükleri yedeklerler. Büyükler aynı zamanda orada kendi değerlerini solun geneline empoze ederler. Büyükler; işlerine gelmeyen yerlerde tıpkı ABD’nin BM gibi kurumlarda yaptığı gibi güçlerini kullanarak işleyişi tıkayabilirler. Küçük siyasetler arasında ise büyüklere yedeklenme ve öykünme yaygındır.
Bizde sol platformlara katılmak ise, zaman zaman bir tarz salon sosyalistliği gibi “platformkolik” olmakla, yani devrimciliği sol gruplarla birlikte görünmeye indirgemekle, başka grupları taklit etmekle, sonuçta kopmak istediğimiz geleneksel sola özgü davranışların ve anlayışların içimizde gelişmesiyle, geleneksel sol ile benzeşmeyle sonuçlanabiliyor.
Her şeyden önce platformlara gücümüz oranında katılmalıyız. Devrimcilik sol grupların platform çalışmalarıyla sınırlı bir mücadele değildir. Hareket olarak önümüzdeki görevlerimize yoğunlaşmak yerine platformlarda oyalanmak tutumuna düşersek silinir gideriz.
Biz solun eylemsel birlikteliğini, güç birliklerini önemsiyoruz. Ancak bu birliklerin birbirinin sırtına semer vurmak, kendi anlayışını dayatmak ve bunu uygulatmak şeklinde cereyan etmesinde de karşıyız. Aksi durumda, bu platform ve birliklerin solu geliştiren ve ilerleten değil, zayıflatıp körelten, gerileten bir işlevi olacağını düşünüyoruz.
Kendi içimizde ve kitleler ile diyalog temelinde geliştirmeye çalıştığımız Eğitim ve Dayanışma Hareketimizin temelinde “eşitler diyalogu” yatmaktadır. Bu metot geleneksel solun sekter ve manipülasyoncu yaklaşımına karşıt bir yenilenmeci anlayışı ifade etmektedir (Bakınız Eğitim ve Dayanışma Hareketimiz, H Yalçın). İşte bu anlayışa uygun düşen tutum, platformlarda ve birliklerde nicelik olarak gücü ne olursa olsun bir grubun özgün devrimci yanlarının ortaya çıkacağı koşulların var olması için çaba sarf etmektir.
Bunun için gruplar arası ilişkilerde her şeyden önce grupsal çıkarları değil devrimci hareketin uzun vadeli ve genel çıkarlarını esas almak, sekter ve kendini beğenmiş tutumlardan ya da başkalarına öykünmekten, taklitçilikten uzak durmak, tartışmalarda birbirini anlamaya ve birbirinden öğrenmeye açık olmak gerekir.
Birbirini yedeklemeye çalışan veya taklit eden, geçmişindeki deneyimlerini ve birbirini aşamayan pratiklerin yaşandığı birlikler aldatıcı olur. Sol genel olarak bundan bir şey kazanamaz. Ne diğer sol, ne de Hareketimiz bu tür birliklerden anlamlı sonuçlar elde edemez.
Sol, başarılı olmak için birbirini yedeklemeyi ya da taklit etmeyi ve diğer grupları kendi potasında eritmeyi değil, dayanışmacı ve diyalogcu bir tutumla devrimci anlamdaki özgün yanları ile bir arada bulunabilmeyi başarmalıdır. Aynı anlayış ezilenler ile ilişkilerimizde de geçerli olmalıdır.
Bu tür platformlara katılacak olan arkadaşlarımız, muhakkak gidecekleri toplantıya hazırlık yapmalıdırlar. Orada bizi temsil edeceklerine göre bu hazırlık örgütlü olmalıdır. Sorumluluk alan arkadaş, konu hakkında araştırma yapmalı ve bağlı bulunduğu ilişkilerle yani en yakın çalışma arkadaşları ile tartışmalıdır. Hatta çevremize de konu hakkında genel olarak ne düşünüldüğünü sorup fikir almaya çalışmalıdır. Bizim dışımızdaki insanların, sokaktaki insanın tepkisini de bir nebze olsun yoklamış olmalıdır.
Platformlar bir eğitim alanıdır. Orada ya kişiliksiz bir tutumla geleneksel sol içinde eririz ya da sola iyi şeyler katma tutumuyla ve eleştirici bir yaklaşımla onlardan da öğrenerek gelişiriz. Arkadaşlarımız; Hareketimizi temsilen katıldıkları platformda sorunlara yaklaşımları, ilişkileri ve çözüm önerileri ile geleneksel solu taklit eden değil, Hareketimizin çizgisinde bir pratik tutum ortaya koymaya çalışmalıdırlar. Her arkadaşımız, özensizce, vaktinden daha geç, hazırlıksız olarak katıldığı bir platform toplantısında, kötü duruma düşenin bir başına kendisi değil, nice emeklerle bugüne getirilmiş olan Hareketimiz olduğunun bilincinde olmalıdır .
Sokak eylemlerinde, herhangi bir konu ile ilgili yapılan çağrı üzerine bir araya gelindiğinde, arkadaşlarımızın Hareketin tavrına uygun yaklaşım sergileyerek açıklama yapamıyor oluşları, önemli bir eksikliktir. Yani çoğu durumda sözde kopmayı dahi göremediğimizi üzülerek belirtmeliyiz. Böyle durumlarda hata yapmaktan korkmamak gerekir. İnsan hata yaparak gelişir. Önemli olan doğru yönde aktif tutumla olmaktır.
Bir konu tartışılırken, konu hakkında bağımsız araştırma ve düşünme faaliyetine girişmiyorsak, arkadaşlarımız, insanlar bu konuda ne düşünüyor, çevremiz, yakın ilişkilerimiz ne diyor, diye düşünmüyor, diğer sol örgütlerin ne düşündüğüne bakıyorsak burada ciddi bir sorun var demektir. Bir konu, bir gelişme hakkında tahlil yapıp, varılan sonuca göre cesaretle ortaya atılıp, hareket etmek, özel yöntem denilen metoda dayanarak bağımsız çalışma yürütmek yerine taklit ve kolaycılık anlayışı bir an önce terk edilmelidir .
Özetle, platfortmlara gücümüz oranında ve seçmeli katılmalıyız. Platformlara hazırlıklı katılmalıyız. Oralara mümkün olduğu kadar yeni arkadaşlarla birlikte giderek yeni arkadaşların solu eleştirici bir tutumla tanımalarına ve gelişmelerine yardımcı olmalıyız.
Ülkemizin özgün bir Direniş Hareketine, bunun için de iddialarımıza sımsıkı sarılmış bir birliğe ihtiyacımız var!
[…] *Sol İçi Platformlar Hakkında […]
Eğitim ve dayanışma hareketi kitabına nasıl ulaşabilirim? PDF olarak ulaşabilir miyiz?
Selam! Yaklında Eğitim ve Dayanışma Hareketimiz adlı kitabın ikinci baskısı çıkacak.
Adrese gönderebiliriz.
İstanbul bürodan da sağlayabilirsiniz.
Büro telefonu: 0216 346 91 49.
Arkadaşlar zaman zaman kapatıp çıksalar da büro her gün açılır.
Ulaşamazsanız bize yazın iletelim.