Cuma Gürsoy
Türkiye siyasal alanında yaklaşık 20 yılı aşkın bir süredir çalışma yapan 78’liler gelinen noktada başlangıç ilkelerinden uzaklaşmış, her biri neredeyse bir yapının yandaşı durumuna düşmüştür.
Bu çalışma tarzı 78’lilerin çıkış ilkelerine pek uymuyor. 78’lilerin ilkelerini şöyle bir anımsayalım:
- Dayanışmayı büyütmek.
- Darbecilerin yargılanması ve teşhiri.
- Kaybettiğimiz arkadaşlarımızı tekrar gün yüzüne çıkarmak.
- Memnu haklarımızın alınması.
Bunlara elbette daha sonra yeni ilaveler olmuştur.
78’lilerin Türkiye sosyalist hareketine azımsanmayacak olumlu katkıları olmuştur.
Örneğin ortak iş yapma, herkese eşit uzaklık ve yakınlıkta bulunma, grupçu davranmama vb… Meclis örgütlenmesinin hayata geçirilmesi, doğrudan demokrasi anlayışının hayata geçirmesi gibi.
Son zamanlarda 78’liler ilkelerine pek uymamıştır. Yukarıda saydığımız ilkelerden uzaklaşmıştır. Gelinen noktada da 78’lilerde bir durağanlık, bir geri çekilme yaşanmıştır.
78’liler bir takım partilere daha yakın davranmıştır. Bu da 78’lilerin bağımsızlığına gölge düşürmüştür.
Hal böyle olunca bir takım bağımsız kişiler 78’lilerle aralarına mesafe koymuştur. Böylece iç tartışmalar başlamış, süreç kısır döngüye dönüşmüş ve kendini tekrara düşmüştür.
Türkiye sosyalist hareketinde bazı durumlarda 78’lilere hakem konumunda baş vurulduğunda, onların bağımsızlığından kaynaklı bir işlevi yükleniyordu. Şimdi yok. Gelinen noktada böyle bir şey kalmamış görünüyor.
Ayrıca 78’liler artık tek başına politika üretemez duruma düşmüştür.
Dünyada sol rüzgar eserken bizim ülkemizde yaprak kımıldamıyor. Bunları araştırmak lazım.
Kitlelerin esas umudunun sol, sosyalistler olması gerekirken, ne yazık ki “millet ittifakı” olmuş. Çünkü bizde görünür bir çalışma yok.
Peki sonuç ne?
Tüm bu yaşananları Türkiyeli sosyalistler ve 78’liler olarak hak etmiyoruz. Bu durumu değiştirebiliriz bilgimiz, tecrübemiz, deneyimimiz var.
78’liler çıkışında önüne koyduğu çalışmalara dönüp bakabilir.
Meclis örgütlenmesi, doğrudan demokrasi, aşağıdan yukarı doğru örgütlenme modeli, bağımsız politika üretme becerisi…
Dayanışma ilişkisine bugün daha çok ihtiyaç var. Dünyadaki gelişen sol, sosyalist gelişmeleri iyi analiz edip, ayrıca takip edip insanlara anlatabiliriz.
Gündeme ilişkin panel-söyleşi vb. konuları işleyebiliriz. Ülkenin siyasal-toplumsal, ekonomik konularında çalışmalar yapabiliriz.
2023 yılında yapılacak seçime ilişkin nasıl bir çalışma yapılabilinir? Ayrıca ittifaklara bakışımız ne olacak? Bu sorular önemlidir.
Hayata dair zaten sözümüz var, mutlakta olmalı ama ne diyeceğimizi de şimdiden belirlemeliyiz.
Yukarıdaki saydığım öneriler her biri yarı bir başlıkta tartışılabilinir. Şimdilik bunları kısaca sizlerle paylaşmak istedim.
