Haftanın Özeti

0
1114

Türkiye ve dünyadan seçtiğimiz gelişmeleri yorumladığımız Haftanın Özeti yazımıza Türkiye ile başlıyoruz.

Türkiye ekonomide hareketli bir hafta ile başladı. Korona sonrası Avrupa ve dünyanın birçok ülkesinde ciddi ekonomik sarsıntılar yaşandı. Ancak en keskini Türkiye’de oldu. Alım gücünün zayıfladığı, enflasyonun tırmanışta olduğu ve döviz kurlarının tavan yaptığı bir hafta yaşıyoruz. Türk Lirası bir tek günde yüzde 25 değer kaybetti. Doların 13,5 liraya fırladıktan sonra 12 liraya düşmesi AKP yandaşlarının ve dış ortaklarının spekülasyon yaparak halkın sırtından zenginleşmesini de sağlıyor.

Türk lirasının süratle değer kaybetmesi karşısında halk elindeki parayı derhal dövize çeviriyor. Bir kısım halk evlere gıda maddeleri yığıyor. Ekonomideki kötü gidiş ve dövizdeki durdurulamayan yükseliş karşısında bazı büyük firmalar satışlarını ve üretimini durdururken, elinde stoku olan bazı firmaların da piyasaya ürün vermekten imtina ettikleri haberleri geliyor. AKP iktidarının 1970’li yılları hatırlatarak ‘o zaman insanlar tüp ve yağ gibi temel İhtiyaçlar için kuyruklara giriyordu’ eleştirisi gelip onları vurdu. Marketlerde, başta sıvı yağ olmak üzere bazı ürünlere alım sınırlaması getirildi. Benzin ve elektriğe sürekli zam geliyor. Temel gıda ürünümüz ekmekte ciddi artışlar bekleniyor. Fırıncılar un tedariği notasında sıkıntılar olduğunu ve unun karaborsaya düşmeye başladığını belirtiyor.

AKP’nin seçmen desteği sürekli düşerken, dövizin tavan yaptığı Salı akşamı bazı bölgelerde insanlar sokaklara çıkarak ‘’Hükümet İstifa!” sloganları ve pankartları ile yürüyüş yaptı. Eylemler devam ederken polisin saldırıları da başladı. Sadece Çarşamba akşamı 70 kişi polisin sert müdahalesi ile gözaltına alındı. Taksim Meydanı’na çıkma ihtimaline karşı, alan, polis bariyerleri ile kapatılmış durumda. Halkın “geçinemiyoruz” şikayeti yurt çapında ve “Geçinemiyoruz!” eylemleri çeşitli merkezlerde yayılıyor.

Meclis’teki muhalif partiler “erken seçim değil hemen seçim” çağrısı yapıyor ve ortaklaşma noktasında adımlar atılıyor. CHP’nin öncülüğünde kurulan Millet İttifakı genişliyor.

AKP çıkışı eski ‘’düşman’’ Birleşik Arap Emirlikleri ile barışmakta buldu. 2016’daki darbe girişiminin arkasında olmakla ve ‘’FETÖ’’ destekçiliği ile suçladıkları, hatta Yeni Akit gazetesinin ‘şeytan ittifakı’ olarak belirttiği BAE heyeti Cumhurbaşkanı tarafından Ankara’da ağırlandı ve 10 Milyar Dolarlık anlaşma yapıldığı müjdesi verildi. Bu müjdenin desteksiz olduğu da söyleniyor. AKP, eskiden düşman ilan ettiği Mısır’ın ve İsrail’in de arkasından koşuyor. Sistemin Suriye ile barıştan çok önemli politik ve ticari çıkarlar sağlayacağı halde AKP’nin neden hep uzak durduğu merak ediliyor.

Türkiye ekonomik kriz ile sarsılırken, Avrupa yeni bir korona dalgası ile yüz yüze. Başta Avusturya, Hollanda, Belçika olmak üzere birçok ülkede vaka sayıları hızlı bir artış trendinde ve bununla birlikte hükümetler de yeni önlemler almaya başladı.

Avusturya bu dönem ilk kapanmaya giden ülke olurken, diğer ülkeler de sıkı önlem paketleri hazırlıyor. Ancak yaklaşık 2 yıldır durdurulamayan salgın, sürekli özgürlüklerinden ödün vermek zorunda kalan halkı artık isyan noktasına getirmiş durumda. Birçok ülkede yeni önlemlere karşı sokak gösterileri yaşanıyor. Yer yer polis ile çatışmaların olduğu Avrupa ana karasının dışında en sert olaylar Fransa’nın denizaşırı toprakları Guadeloupe ve Martinik’te yaşanıyor. Geçen hafta başlayan olaylar bu hafta da devam etti. Sağlık pasaportunun sağlıkçılara ve itfaiyecilere zorunlu kılınması ile aşıya karşı başlayan grevlere katılımların artması sokak eylemlerine dönüştü. Polisin önleyemediği eylemlerde, arabalar ve işyerleri yakılırken bu önlemlerin kaldırılması talep ediliyor. Fransa devleti ise buralara özel polis ve askeri güçler göndermeye başladı, ancak eylemler durdurulamıyor.

Avrupa seçim döneminde. Almanya’da Merkel’in girmediği seçimlerde partisi kaybederken Sosyal Demokratlar ve Yeşillerin öncülüğünde koalisyon kuruldu. Avrupa seçimlerinde sol partiler genelde oylarını artırırken, solun gerilediği Fransa’da sağ adaylar Nisan 2022 seçimlerinde önde gidiyor.

25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla kadınlar birçok ülkede sokaklara çıktı. Fransa’nın başkenti Paris’te çoğunluğunu kadınların oluşturduğu ve 40 binden fazla katılımın olduğu bir yürüyüş gerçekleşti. Türkiye’de ise birçok şehirde eylemler ve basın açıklamaları yapıldı. On binlerce katılımcı alanlarda buluştu. Kadın cinayetleri ve kadına şiddetin arttığı bir yılı geride bırakırken, yeni bir kadın cinayeti ve şiddeti haberinin olmadığı bir gün geçirmedik. AKP iktidarı ise İstanbul Sözleşmesi’nden imzasını çekerek ve şiddet uygulayanlara iyi hal indirimi ile düşük cezalar vererek bir nevi ödüllendiriyor.

Sistem ekonomik ve politik olarak iflas noktasındadır ve halkın çoğunluğunun iktidardan umudu bulunmuyor. Burjuva muhalefet de bir umut durumuna yükselemiyor. Devrimcilerin mücadele ederek, örgütlenerek ve birleşerek umut yaratması gerekiyor. Türkiye’nin kurtuluşu, bütün direniş güçlerini birleştirme potansiyeline sahip olan solun bağımsız birliğinden geçiyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.