Devrimci Demokratik Sendikal Birlik, 14 Haziran Pazar günü saat 14:00’de Taksim Tramvay Durağı’nda gerçekleştirdiği eylemle 15-16 Haziran direnişinde şehit düşenleri andı ve direnişin 39. yılında sokağa çıkma çağrısı yaptı.
“15-16 Haziran Direniş Ruhu İle Mücadeleyi Yükselt” pankartıyla bir araya gelen DDSB adına Belediye-İş 2 Nolu Şube Başkanı Hasan Gülüm tarafından basın açıklaması gerçekleştirildi. Gülüm açıklamada; 15-16 Haziran direnişinin sermaye ve egemenler tarafından kanla bastırılmaya çalışıldığını ifade etti. Gülüm “Tarih işçi sınıfını ve sendikaları göreve çağırıyor. Hayatımızın her günü askeri müdahale tehditleriyle, her türlü demokratik talebin ‘terörist’ ilan edildiği bir noktaya doğru çekilmek isteniyor. Eşitliğin, barışın, özgürlüğün, kardeşliğin savunulması için tarih işçi sınıfını ve onun örgütlerini göreve çağırıyor” dedi. Gülüm, açıklamada KESK’e yapılan saldırıların işçi-emekçi sınıfına yönelik yapılan sindirme politikası olduğuna vurgu yaptı. Açıklamada son olarak 15-16 Haziran büyük işçi direnişinin yıldönümünde, direnişte olan işçiler selamlanırken, direnişte kaybedilen işçileri saygıyla andıkları ve mücadelenin süreceği vurguları ile sonlandırıldı.
Eylem ve açıklama boyunca “Yaşasın 15-16 Haziran Direnişi”, “Kahrolsun Sendika Ağaları”, “İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek”, “Zam Zulüm İşkence İşte AKP”, “Türk-İş Uyuma İşçiye Sahip Çık”, “Zafer Direnen Emekçinin Olacak”, “İşten Atmalar Yasaklansın”, “Krizin Faturası Patronlara”, “Gün Gelecek Devran Dönecek Hainler Halka Hesap Verecek” gibi sloganlar atılırken benzer içerikli dövizler taşındı.
Yapılan Açıklamanın ardından Yeni Demokrat Gençlik üyeleri bugün yapılan ÖSS’ye ilişkin kısa bir açıklama yaptı. Öğretim sistemindeki adaletsizliklere, eğitimdeki ticarileşmeye karşı sessiz kalınmayacağını belirten YDG üyeleri, varolan eğitim sisteminin öğrenci gençliği sömürme amacı taşıdığını ve buna karşı örgütlenmek gerektiğini ifade ettiler. Son olarak yaşanan ekonomik krizden dolayı bir çok öğrencinin okulu bırakmak zorunda kaldığını, okuma şansı bulan öğrencilerin de gelecek kaygısı taşıdıkları vurgusu ile YDG’nin açıklaması sona erdi. “Savaşa Değil Eğitime Bütçe”, “Gençlik Gelecek Gelecek Ellerimizde”, “Eşit, Parasız, Bilimsel, Anadilde Eğitim” sloganlarının ardından eylem sona erdi.
15-16 Haziran Direnişi Yolumuza Işık Tutuyor
Şanlı 15-16 Haziran Direnişi, 39. yılında İstanbul’da yapılan çeşitli eylemlerle selamlandı.
Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu üyeleri, 15 Haziran günü saat 12.00’de Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanarak, Yoğurtçu Parkı’na yürüyüş gerçekleştirdi.
Yürüyüş kolunun önünde “15-16 Haziran Direnişi Yolumuza Işık Tutuyor” pankartı yer alırken, “Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Pankartı” da açıldı. Yürüyüş ve açıklamaya birçok devrimci-demokratik kurum da dövizleri ile katıldı.
Yoğrutçu Parkı’na doğru yürüyen platform üyeleri ile polis arasında yolun kapatılması bahane gösterilerek kısa süreli bir gerginlik yaşandı. Yaşanan gerginliğe kitlenin cevabı “Baskılar Bizi Yıldıramaz”, “Faşizme Karşı Omuz Omuza”, “Bedel Ödedik Bedel Ödeteceğiz” şeklinde sloganlar oldu. Gerginliğin sona ermesinin ardından, platform adına Belediye İş Sendikası 2 No’lu Şube Başkanı Hasan Gülüm basın açıklamasını yaptı.
Açıklamada 15-16 Haziran direnişinin yaratıldığı koşulları ve işçi sınıfının önüne dikilmek istenen engelleri nasıl yıktığına tanıklık edilerek bırakılan mirasa değindi. Gülüm, 15-16 Haziran Direnişi’nin işçi sınıfının saldırıları püskürtmesi ile kalmadığını aynı zamanda bilinç ve mücadele kapasitesini de ileri taşıdığını belirtti. Açıklama “Sermayenin bugün yaptığı saldırı dünü aratmayacak kadar kapsamlıdır. Bugün 15-16 Haziran Direnişi’nin yol göstericiliğini rehber edinmeye daha çok ihtiyaç vardır” sözleri ile devam etti. Gülüm son olarak birleşik mücadele çağrısında bulunurken; “büyük işçi direnişinin yıldönümünde, halen direnişte olan tüm işçileri selamlıyor, direnişte kaybettiğimiz tüm işçi kardeşlerimizi saygıyla anıyoruz” sözleriyle açıklamaya son verdi.
Yürüyüş ve açıklama boyunca “Yaşasın 15-16 Haziran Direnişimiz”, “Zafer Direnen Emekçinin Olacak”, “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz”, “Sendikalar Göreve Genel Greve”, “15-16 Haziran Şehitleri Ölümsüzdür”, “İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek”, “İşçiler Saflara Hesap Sormaya”, “Direne Direne Kazanacağız” sloganları atıldı.
Eyleme yaklaşık 150 kişi katılırken, 15-16 Haziran Direnişi’nde şehit düşenler nezdinde saygı duruşu ile devam etti. Saygı duruşu esnasında “İşçi Sınıfına Selam” marşı okundu. Yürüyüş ve açıklamada son olarak 15-16 Haziran Direnişi’nde şehit düşen üç işçinin bulunduğu yere karanfiller bıraktı.
Eczacıbaşı/ E-Kart’ta Grev 1. Yılında
Toplu sözleşme ve sendika talebiyle 16 Haziran 2008 tarihinde greve çıkan Basın-İş Sendikası’na üye E-Kart işçileri, grevlerinin 365. gününde; Levent’te bulunan Eczacıbaşı Holding’e ait Kanyon AVM önünde gerçekleştirdikleri eylemle, Eczacıbaşı’nı protesto etti.
Kanyon AVM önünde 16 Haziran günü saat 18:00’de “E-Kart Sendikaya, İşçiye Karşı Seyirci Kalma Festivallerin Öncü Sponsoru Eczacıbaşı E-Kart İşçisi Neşeli Festivaller Diler” ve “Eczacıbaşı E-Kart’ta Sendika ve Toplu Pazarlık Hakkı İçin Grevdeyiz E-Kart, Ağustos 2006’dan beri örgütlenme hakkımızı kullanmamızı engelliyor. Şubat 2008’den beri toplu sözleşme masasından kaçıyor. Çoğunluğumuza, işkolumuza, grevimize itiraz etti, davaları kaybetti. Bugüne kadar biri hamile, 23 üyemizi işten çıkardı. Sanata-Spora Saygı, İşçiye Baskı Seyirci Kalma Eczacıbaşı!/ E-Kart İşçileri” pankartlarıyla toplanmaya başlayan işçilere bir çok devrimci-demokratik kurum da destek verdi.
Saat 19:00’a kadar sloganlarla bekleyişlerine devam eden kitleye hitaben ilk olarak Basın-İş Sendikası İstanbul Şube Başkanı Levent Dinçer kısa bir konuşma yaptı. Konuşmasında, “15-16 Haziran direnişinin yıldönümü olan bu günde arkadaşlarımız yılmadan direnmektedir” dedi.
Dinçer’in ardından Basın-İş Sendikası Genel Başkanı Yakup Akkaya basın açıklamasını gerçekleştirdi. Akkaya “Eczacıbaşı’nın amiral gemisi olan Kanyon’da, taleplerimizi haykırmak için bir kez daha toplandık” dedi. Greve çıktıkları günden beri destekleyen herkese teşekkür eden Akkaya haklarını alana kadar greve devam edeceklerini belirtti. Açıklamada 15-16 Haziran Direnişi’nde şehit düşenleri saygıyla andıklarını sözlerine ekledi. Eczacıbaşı’nın krize rağmen işlerinin düşmediğini aksine arttığını ifade eden Akkaya, Eczacıbaşı’nın TÜSİAD’ın aktif yöneticilerinden olduğunu söyledi. Eczacıbaşı’nın 2006 yılında BM Küresel İlkeler Sözleşmesi’ni imzaladığını ve sosyal haklara saygı göstereceğini ilan etmesine rağmen sözleşmenin sadece kağıt üzerinde kaldığını belirtti. Akkaya Eczacıbaşı yönetimi sanata, spora önem verdiği kadar kendi işçisine önem göstermemektedir dedi. Anayasal haklarını kullandıkları için işten çıkarılan E-Kart işçilerinin bu durumuna Eczacıbaşının seyirci kaldığını ifade eden Akaya, Çalışma Bakanı’na seslenerek “neden yasaların göz göre göre çiğnenmesine göz yumulmaktadır? Yoksa Eczacıbaşı devletten güçlü müdür?” dedi. Son olarak “bugün buradan bir kez daha sesleniyoruz, işveren sendikamız ve işçilerimizin örgütlenme özgürlüğüne saygı gösterene kadar, toplu sözleşme görüşmeleri başlayana kadar bu grev devam edecektir” diyen Akkaya mücadelenin sonuna kadar süreceğini ifade etti.
Akkaya’nın ardından Türk-İş Genel Sekreteri Mustafa Türkel kısa bir konuşma yaptı. Türkel direnişte olan işçilerin önünde saygı ile eğildiğini, Türkiye işçi sınıfının E-Kart işçilerinin yanında olacağını ve mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceklerini ifade etti. Türkel “işçiler olarak kararlılığımızı ortaya koymak zorundayız. Ya bu iş bitecek ya da sonsuza dek sürecek” dedi. İşçilerin kazanılmış haklarından olan kıdem tazminatı hakkının ellerinden alınmaya çalışıldığını belirten Türkel, “kıdem tazminatına dokunan eller yanar. Hangi güç olursa olsun kıdem tazminatı hakkına dokundukları gün Türkiye’de şalter iner” dedi. Türkel Sabah-ATV, E-Kart, DESA grevini sonuna kadar destekleyecekleri belirtti. “Ya bu mücadelelerin sonunda yasaların vermiş olduğu hakkı elde edeceğiz, ya da bu mücadele birilerinin yataklarında uykusunu kaçırana kadar devam edecektir” diyen Türkel “E-Kart işçisi direnciniz güçlü olsun” diyerek konuşmasına son verdi.
Açıklamaya yaklaşık 500 kişi katılırken eylemde “İşçi Düşmanı Eczacıbaşı”, “Sanata Destek, İşçiye Köstek”, “Sendika Hakkımız Söke Söke Alırız”, “Yaşasın Onurlu Mücadelemiz”, “E-Kart İşçisi Yalnız Değildir”, “Hapçı, İlaççı, İşte Eczacı”, “Zafer Direnen Emekçinin Olacak” sloganları gür bir şekilde atıldı.
DİSK’de kamuoyu ile paylaştığı eylem takvimi çerçevesinde direnişte olan Sinter Metal işçilerinin işe iade davasının görüldüğü Üsküdar İş Mahkemesi önünde bir açıklama yaptı.
DİSK’in bir diğer eylemi de 16 Haziran günü Unkapanı’nda bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bölge Müdürlüğü’ne Saraçhane’den yapılan yürüyüştü. Yürüyüş, yapılan oturma eylemi ve açıklama ile son buldu.
