Asrın Hukuk Bürosu, 8 yıl aradan sonra 2 Mayıs 2019 tarihinde müvekkilleri Abdullah Öcalan ile görüşebildiklerini açıkladı.
Öcalan ile en son 27 Temmuz 2011’de görüşebildiklerini aktaran avukatlar, aradan geçen 8 yıllık zaman zarfında toplamda 810 görüşme talebinde bulunduklarını; son olarak ise Bursa Ağır Ceza Mahkemesi’ne yaptıkları itiraz sonucu mahkemenin olumlu kararı ile görüşme gerçekleştirebildiklerini ifade etti.
Görüşme için 4 avukatın başvurduğu fakat 2’sinin kabul edildiği bilgisi verilirken görüşmeye dair not ve evrak alışverişine izin verilmediği ifade edildi.
İmralı’da bulunan öteki tutsaklar ile görüşmek için de başvuru yapıldığı ancak bu konuya dair olumlu bir yanıt alamadıklarını kaydeden Asrın Hukuk Bürosu avukatları bundan sonra periyodik şekilde görüşme olacağına dair de ne kendilerinin ne de Abdullah Öcalan’ın bir izlenimi olduğunu da ekledi.
Görüşmenin yaklaşık 1 saat sürdüğü ifade edildi. Av. Newroz Uysal ve Av. Rezan Sarıca ile görüşen Abdullah Öcalan’ın toplumsal mutabakata ve demokratik müzakerelere bir kez daha değindiği aktarıldı. Ayrıca hapishanelerde devam eden açlık grevleri hakkındaysa gelişen direnişe saygı duydukları ama tutsakların sağlıklarının kötüye gideceği bir durum yaşanmamasını istedikleri de aktarıldı.
Gerçekleştirilen görüş sonrasında İmralı’da kalan tutsakların dışarısı için yazdıkları açıklamanın kendilerine verilmediğini, belgenin kendilerine hafta sonu verildiğini, bu nedenle basın açıklamasının bu denli uzadığı aktarıldı. Asrın Hukuk Bürosu avukatlarının kendilerine “ne müzakere ne de mutabakat metnidir” şeklinde özellikle belirtildiği söylenen metin ise şu şekilde:
KAMUOYUNA DUYURU
İçinden geçtiğimiz tarihi süreçte derin bir toplumsal uzlaşmaya ihtiyaç vardır.
Sorunların çözümünde her türlü kutuplaşma ve çatışma kültüründen uzak, demokratik müzakere yöntemine şiddetle ihtiyaç vardır.
Türkiye’nin ve hatta bölgenin sorunlarını, başta savaş olmak üzere, fiziki şiddet araçlarıyla değil, yumuşak güçle yani akıl, politik ve kültürel güçle çözebiliriz.
İnanıyoruz ki Suriye Demokratik Güçleri (SDG) kapsamında Suriye’deki sorunların çatışma kültüründen uzak durularak; içinde bulundukları konumun, durumun Suriye’nin bütünlüğü çerçevesinde Anayasal güvenceye kavuşturulmuş yerel demokrasi perspektifinde çözüme ulaştırılması amaçlanmalıdır. Bu bağlamda Türkiye’nin hassasiyetlerine de duyarlı olunmalıdır.
Cezaevleri içindeki ve dışındaki arkadaşların direnişlerine saygı duymakla birlikte, sağlıklarını tehlikeye atacak ve ölümle sonuçlandıracak konumlara taşıracak noktaya taşımamalarını önemle belirtmek isteriz. Bizim için onların akli, fiziki ve ruhi sağlıkları her şeyin üstündedir. Ayrıca en anlamlı yaklaşımın zihinsel ve ruhi duruşun geliştirilmesiyle bağlantılı olduğuna inanıyoruz.
Bizlerin İmralı’daki duruşu, 2013 Newroz Bildirgesinde belirttiğimiz ifade tarzının daha da derinleştirerek ve netleştirerek sürdürme kararlılığındadır.
Bizim için onurlu bir barış ve demokratik siyaset çözümü esastır.
İmralı’daki duruşumuz nedeniyle merak eden, tavır koyan herkesi saygıyla anarken, yüksek bir teşekkürü de borç biliriz.
A. ÖCALAN H. YILDIRIM Ö. H. KONAR V. AKTAŞ
