Ayna Nöronlar

0
2016

Özge Gül

Beş duyu organımızla algıladığımız her şey elektriksel sinyallere dönüşerek, beynimizdeki eşsiz aktiviteler dizisini başlatır. Bu noktada ise en büyük yardımcımız parçalar arasındaki iletişimden sorumlu nöronlardır. Hareketlerin elektriksel sinyallere dönüşmesi ise, farklı tip nöronların aktivitesini başlatır.

Örneğin kavrama, beş duyumdan birisidir. Kavrama ile ateşlenen nöron grupları, kavrama sırasında yapmamız gereken şeylerin bilgisini diğer parçalarla iletişimi sayesinde bize verir. Biz, eylemi gerçekleştirene kadar görevlendirilmiş nöronların işlemi devam eder.

Ayna nöron teorisi ise tam da bu noktada, karşımızda bulunan bir başkası eylem gerçekleştirirken biz yapıyormuşuz gibi hissettiğimizde ortaya atılmıştır. Bu teoriye göre, karşındakinin yaptığı yada yapmak üzere olduğu hareket, bizdeki nöron gruplarının da ateşlenmesine sebep olur. Bu noktada bazen karşımızdakinden önce harekete geçebiliriz. Örneğin, tam karşımızdaki su alacakken ona bir bardak su uzatmak yada eli yandığında acısını hissetmemiz gibi. Fakat, her zaman karşımızdakinin acısını hissedemeyebiliyoruz yada o bir şeyleri eyleme dönüştürecekken biz harekete geçemeyebiliyoruz. Bu durumu Christian Keysers ve Valeria Gazzola ikilisi, bir diğer insanın yaptığı şeyi gözlemlediğimiz sırada birincil motor korteksin bazen kapalı olması ile açıklıyor. Yani bu da ayna nöronların gönderdiği uyartıların motor nöronlar tarafından harekete dönüştürülememesi anlamına geliyor.

Kırık ayna teorisi:

Empati yeteneğinin ayna nöronlar sayesinde gerçekleştiğinin düşünülmesinden sonra bazı psikiyatrik hastalıkların (şizofreni, otizm vb.) temelinde ayna nöron olabileceği öne sürülmüştür. Bu düşünceye göre, bu kişiler karşısındakiyle empati kuramaz ve ayna olamaz şeklinde ifadeler kullanarak kırık ayna teorisini ortaya atmışlardır.

Ayrıca, otizmle ilgili bir diğer çalışma ise 2008 yılında IIan Dinstain ve ekibinden gelmiştir. Iacaboni ve ekibinin ulaştığı sonuçları kullanarak otizm ile ayna nöronlar arasında ilişki kurmuşlardır. Kanıtları ise şöyle; ayna nöronlar ile motor nöronlar arasında sıkı bir bağ var. Karşıdakini anlamak yada taklit etmek için birlikte çalışıyorlar. Fakat bu bağ, otizmli çocuklarda çok az. Yani, otizmli hastalarda ayna nöronlar sağlıklı bir insana nazaran çok daha az çalışıyor. Böyle olunca da motor nöronlarla olan ilişkileri de kısıtlı oluyor.

Ayna nöronlar ilk olarak, 1980’lerden başlayarak 1990’lara kadar bunlar üzerine araştırma yapan Giacomo Rizzolatti ve ekibi tarafından bulundu. 3 tane makağın ventral premotor kortekslerine elektrotlar yerleştirildi ve deney boyunca maymunların insanların hareketini taklit etmesini sağladılar. Hareketlerinin takibe alındığı bu deneyde, makakların F5 bölgesindeki nöronların daha aktif olduğu gözlemlendi.

Bu çalışmadan sonra günümüzde de hala tartışması süren ayna nöron teorisine dair deneyler devam etmektedir. Fakat insan beyninin karmaşası bu nöronların tam takibinin yapılmasını zorlaştırmaktadır. Ayrıca yapılan çalışmalar direkt kanıtlanmış deneyler olmasa da, bunu destekler nitelikte bulgular ortaya koymaktadır.

Kaynakça ve ileri okuma:

Meriç Öztürk, Ayna Nöronlar ve Davranışlarımız
Dr. Ahu PAKDEMİRLİ
Mücahit Gürsançtı

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.