Haftanın Özeti: Yeni Bir Yıla Seçim Havasında Girerken

0
375

Yeni yılın ilk haftalık özetinde ülkeden ve dünyadan öne çıkan gelişmeleri aktaracağız. Ülkemizdeki gelişmeler ile başlayalım.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdogan haziran ayında olması beklenen seçimlerin daha erken bir tarihte olacağını açıkladı. Erdoğan mevsimsel nedenleri gerekçe gösterse de asıl nedenin seçime yasal yollardan girebilmek olduğu aşikardır. Seçim, yasal olarak en fazla 2 dönem olan cumhurbaşkanlığı süresi dolmadan yapılacağı için Erdoğan’ın aday olmasının önündeki engelleri kaldırıyor.

Her dönem olduğu gibi seçimlere doğru gene şiddet olayları başladı. 2022’nin son günlerinde Taksim’de yapılan saldırı bu dönemin kolay geçmeyeceğinin belirtisiydi. 2023’ün ilk günlerinde ise MHP’den istifa edip İYİ Parti’ye geçmesi beklenen faşist Ülkü Ocakları eski Başkanı Sinan Ateş vurularak öldürüldü. Sinan Ateş’in Ülkü Ocağı ile ilişkisi 14 yaşında başlamış. Bursa’da okuduğu okulun faşist, ülkücü başkanlığından Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı’na giden hayatı yine faşist, ülkücü arkadaşlarının emriyle son buldu. İYİ Parti kurulunca bölünmeye karşı çıkan Ateş’in son dönemlerde İYİ Parti’ye göz kırptığı iddia ediliyordu. Son dönemde zaten oy kaybı yaşayan MHP’den İYİ Parti’ye ciddi bir oy kaymasının önüne geçmek için de bu cinayetin işlendiği görülüyor. Cinayet sonrası Ülkü Ocakları’ndan ve MHP’den açıklama olmaması da kuşkuları artırmaktadır. Olayın bir diğer yanı ise Ateş’i öldüren Doğukan Cep’in aynı zamanda Maltepe’de Hasan Ferit Gedik‘in öldürülmesinde de rol alması ve bundan dolayı bir süre tutuklanmış olmasıdır. Bu faşist daha sonra Suriye’ye gidip Türkmen Dağı’nda YPG’ye karşı savaşmış. Olaydan sonra tekrar Suriye’ye kaçtığı öne sürülen Doğukan Cep İstanbul’da yakalandı.

Hükümetin gündemi seçimler olduğu için politikaları da bu yönde. Geçmiş dönemlerde, iktidarda olduğu sürece EYT’lilerin emekliliklerine izin vermeyeceğini açıklayan Erdoğan bir çok konuda olduğu gibi bunda da geri adım attı. Asgari ücrete ise yüzde 54 zam yaparak göz boyadı. TÜİK raporlarına göre bile yüzde 80 olan enflasyon karşısında bu zam oranı çok düşüktür. Erdoğan en düşük zammı ise memurlara ve emeklilere yaptı. Önce yüzde 25 olarak açıklanan zam daha sonra yüzde 30’a çıkarıldı. Memur sendikaları bu düşük zamma karşı 12 Ocak’ta 1 günlük iş bırakma eylemi yapacaklarını duyurdu. Seçime doğru giderken yoksulluk sınırının altında kalacak hiç bir zammı kabul etmeyeceklerini ve grevlerine devam edeceklerini, son cevaplarını ise sandıkta vereceklerini ilan ettiler. Alım gücünün sürekli düştüğü, halkın açlıkla boğuştuğu bir dönemde bu maaş artışları halkı açlığa mahkum etmekten başka bir şey değil. Halkta ise iktidara tepki göstermek yerine tek kurtuluş olarak yakın zamanda yapılacak seçimler umut olarak sunuluyor. “Seçimlerde AKP kaybedecek ve o sayede bütün sorunlar çözülecek” atmosferi oluşturulmuş durumda. Bu da halkın mücadelesini ve direnişini engelliyor. Oysa seçimler halka bir şey vermeyecek. Yoksulluk ve sosyal adaletsizlikler kaldığı yerden devam edecek.

Anayasa Mahkemesi (AYM), Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, HDP’nin temelli kapatılmasına karar verilmesi talebiyle açtığı davada, HDP’ye ödenen ya da ödenecek devlet yardımlarının bulunduğu banka hesabına tedbiren bloke konulması kararını verdi. Savunma için HDP’ye 30 gün süre verildi. AKP’nin yaklaşan seçimlerde HDP’nin desteğini elde edemediği için onu kapatmaya karar verdiği görülüyor ve AKP, bu hamle ile şoven milliyetçi oyları toplamayı hedefliyor.

Türkiye’den emek cephesinden haberler ile devam edelim: İnşaattan metale, kağıttan kimyaya kadar çok sayıda sektörde emekçiler, yeni yıla hakları için mücadele ederek girdi. İşten çıkarılan, baskıya maruz bırakılan, kötü koşullarda çalışmak zorunda kalan işçiler, bu yıl da direnmeye devam ediyor. Gaziantep’teki grev diğerlerinden farklı olarak öne çıktı. Antep’te bulunan Küsget Sanayi Sitesi’nde dökümde çalışan Türk, Kürt ve Suriyeli işçiler hep birlikte greve çıktılar. Asgari ücretin altında maaşla aşırı çalışma dayatmasına karşı çıkan 350 işçi iş bıraktı. İşçiler haklarını alana kadar greve devam edeceklerini açıklayarak diğer işçilere de greve katılma çağrısı yaptılar.

Bursa’da işten çıkarılan Barutçu Tekstil işçileri, 2 aydır fabrikanın önünde eylemde. Öz İplik İş Sendikası’na üye oldukları için işten çıkarılan 4 kadın işçiye yenileri eklenmeye devam ediyor. Geçen günlerde 5 işçinin daha işten çıkarıldığı öğrenildi. İşçiler ise “sendikalı olmak suç değil, yasal süreç başladı, haklarımızı alana kadar direnişe devam” açıklamasında bulundular.

Aynı şekilde Kocaeli’nde Selüloz-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu, kuşeli karton üretimi yapılan Kartonsan’da yaklaşık 6 aydır süren toplu sözleşme görüşmelerinden sonuç alınamaması üzerine 168 işçinin başlattığı grev yeni yılda da devam ediyor.

Emek cephesinden güzel bir haber ile devam edelim. Bekaert işçileri kazandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın grev yasağına rağmen Bekaert’in İzmit fabrikasında başlayan grev 18’inci gününde, kazanımla sonuçlandı. Anlaşmaya göre ilk 6 aylık dönem için yüzde 84,83 oranında zam alındı. Diğer 6 aylık dönemlerde ise enflasyon artı 2 puan şeklinde zam uygulanacak. Sosyal haklarda ise ilk yıl için yüzde 100 oranında artış elde edildi.

Haftanın Özeti’ne dünyadan gelişmeler ile devam edelim ve ilk olarak İngiltere’den emek cephesinden bir haber ile başlayalım.

Ülkedeki Demiryolu, Denizcilik ve Taşımacılık Ulusal Sendikası’na (RMT) bağlı binlerce demir yolu işçisi, maaş zammı ve çalışma şartları konusunda devam eden anlaşmazlık nedeniyle 48 saatlik grev başlattı. Demiryolu şirketi Network Rail tarafından yapılan açıklamaya göre, grev nedeniyle 8 Ocak Pazar gününe kadar tren seferleri önemli ölçüde azaltılacak. Avrupa’da enflasyon Ukrayna savaşı ile birlikte görülmemiş artışa geçti ve buna bağlı olarak da halkın alım gücünde düşüşe neden oldu. İngiltere, Fransa, İtalya, İspanya ve Almanya başta olmak üzere birçok ülkede emekçiler enflasyon karşısında eriyen maaşları ve gasp edilen sosyal hakları için direnişteler. İngiliz hükümeti sağlık, ulaşım gibi kilit sektörlerde grev hakkını sınırlamak için yasa hazırlığı peşinde.

Ukrayna savaşı tüm şiddeti ile devam ederken 1 yılını doldurmak üzere. İki taraftan on binlerce insanın öldüğü, Ukrayna’nın yerle bir olduğu savaşta her gün yeni gelişmeler yaşanıyor. Son olarak Ukrayna tarafından yapılan saldırıda bir Rusya askeri karargahı vuruldu ve yüze yakın askerin öldüğü belirtildi. Rusya ise yılbaşı gecesi de sürdürdüğü füze saldırılarında Ukrayna’nın alt yapısını hedef almaya devam ediyor. Ülkenin bir çok yerinde elektrik kısıntısı ve temiz suya ulaşımda sorun olduğu belirtiliyor. Rusya yeni bir saldırıya geçmeden önce 6-7 Ocak tarihlerini içine alan 36 saatlik bir ateşkes kararı alırken, Kiev yönetiminden de benzer bir karar almasını beklediklerini açıkladılar. Ateşkesin Ortodoksların Noel Haftası dolayısıyla ilan edildiği ve amacın dini ayinlerini sorunsuz yapabilmeleri için olduğu belirtildi. Daha önce Rusya Ortodoks Kilisesi de ateşkes çağrısı yapmıştı.

Ukrayna’da süren savaşın son günlerde şiddetlenmesinde ABD’nin gönderdiği füzelerin etkisi olduğu görülüyor. Batılı ülkeler Ukrayna’ya silah yığmaya devam edeceklerini açıkladılar. Hollanda Başbakanı Mark Rutte, “Hollanda, Ukrayna’nın sadece kendini koruması için değil aynı zamanda savaşı kazanması için de her türlü yardıma hazır” ifadelerini kullandı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ülkesinin Ukrayna’ya hafif tanklar göndereceğini ve hava savunma desteğine devam edeceğini bildirdi. İtalya’nın Rusya ile Ukrayna arasında arabulucu olma talebini ise Rusya reddetti. Rus Dışişleri Bakanı Sözcüsü Mariya Zaharova, “Ukrayna’daki özel askeri harekatın en başından beri kesin ve son derece agresif bir Rusya karşıtı tutum sergileyen, eli kanlı Kiev rejimini sadece desteklemekle kalmayıp ona askeri ve askeri-teknik yardım sunan, Ukrayna’ya en modern silahlar pompalayan ülkelerden arabuluculuk teklifleri duymak tuhaf” diyerek talebi red etti.

Dünya haberlerine son olarak İran ile Fransa arasında yaşanan karikatür krizi ile devam edelim. Daha önce Hz. Muhammed karikatürleri ile çıkan kriz sonucu 7 Ocak 2015 tarihinde bürolarına İŞİD tarafından yapılan saldırıda 11 çalışanını kaybeden hiciv dergisi Charlie Hebdo yine gündemde. İran’daki molla yönetimine karşı başlayan isyanları desteklemek amacıyla karikatür yarışması düzenlenmişti. 1000’den fazla resim ve karikatürün sergilendiği yarışmadan bazıları dergide yayınlandı. “Mollar Geldiğiniz Yere” başlığı ile yayınlanan karikatürlere İran yönetiminden tehdit edici tepki geldi. Karikatürlerden bazılarının gerçekten de siyasi mizahdan öte kaba ve argo olduğu görülmektedir. İran yönetimi ise bu karikatürlere abartılı tepki göstererek kendisine destek sağlamaya çalışmaktadır.

AKP iktidarı bu seçimi kazanarak şeriat hayallerini bir adım daha ileri götürmek istiyor. Gülen tarikatı ile başlattıkları bu projelerine şimdi başka cemaat ve tarikatlar ile devam ediyorlar. Halk yararına görünen adımları ise tümüyle dinci amaçlarına hizmet ediyor. AKP karşıtı meclisteki muhalefet partilerinin tek gündemi ise seçimler. Halk bu konuda etkilenmiş durumda. Seçimler olacak ve AKP gidecek düşüncesi toplumda çok yaygın. Seçimlerde AKP gider mi ya da seçimler olur mu o ayrı bir tartışma ancak, AKP seçimi kaybetse bile yoksulluk ve sosyal adaletsizlikler devam edecektir. Ülke ciddi ekonomik ve sosyal sorunlar içinde debeleniyor. Cemaat ve tarikatlar artan ölçüde tepki topluyor olsalar bile silahlanmış ve yaygın örgütlüler. Halk örgütsüz halde ve devrimci hareketler halka önderlik edecek durumda değiller. Devrimciler seçim ortamıyla artan duyarlılıktan yararlanarak aktifleşebilir ve gelişebilirler. Gerçek umut halkın örgütlenmesi ve mücadelesinin gelişmesiyle sağlanabilir.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.