31 yıl önce 16 Mart 1978’de Beyazıt Meydanı’nda, İstanbul Üniversitesi’nin önünde devrimci-demokrat öğrencilere yönelik yapılan, bombalı ve silahlı saldırıda 7 öğrenci katledilmiş, kırk öğrenci de yaralanmıştı. Şehit olan devrimci-demokrat öğrencilerin yanı sıra;Gazi’de ve Halepçe’de de katledilen insanlarımızı anmak; bu faşist saldırıları unutturmamak ve faşizme karşı duyduğumuz öfkeyi vurgulamak amacı ile Eskişehir’de bir eylem düzenlendi.
16 Mart Pazartesi günü saat 12.30’da Anadolu Üniversitesi ve Osmangazi Üniversitesi öğrencileri; Yunus Emre Yurdu önünde toplandılar. Yaklaşık 80 kişilik kitle ”Faşist Devlet Hesap Verecek”, ”Faşizmi Döktüğü Kanda Boğacağız”, ”Halepçe’yi Unutma Unutturma”, ”Gazi’yi Unutma Unutturma” sloganları ile birlikte üniversitedeki Migros önüne yürüyüşe geçti. Yürüyüş sırasında sivil TMŞ polislerinin kamera ile çekim yapması üzerine öğrenciler tepki gösterdiler ve polisin kayıt yapmasını engellediler. Bunun üzerine sivil polisler ve ÖGB ile öğrenciler arasında kısa süreli arbede yaşandı. Polislerin çekim yapmasını engelledikten sonra öğrenciler ”Faşist Polis Üniversiteden Defol”, ”İşkenceci Polis Hesap Verecek”, ”Polis Defol Üniversiteler Bizimdir” sloganları ile birlikte tekrar düzenli kortej oluşturarak yürüyüşe devam ettiler. Migros önüne gelindiğinde bir basın açıklaması okundu. Açıklamada ”Faşizm 16 Mart’ta Beyazıt katliamını planlı, programlı gerçekleştirmiştir. Bu katliam kontr-gerillanın yani devletin yaptığı bir katliam olmuştur. Ordusu, polisi, istihbaratıyla iç içe birlikte planlanmış bir katliam. 16 Mart sadece bize Beyazıt katliamını hatırlatmıyor. Bu tarih aynı zamanda Halepçe katliamı olarak tarihe geçen gündür. 16 Mart 1982de Saddam Diktatörlüğü’nün bombaları Halepçe’ye yağdı. Siyanür, hardal ve pek çok kimyasal gazın kullanıldığı bu bombardımanda 5 bin Kürt katledildi” denildi. Ayrıca açıklamada devletin toplumsal muhalefetin yükseldiği semtlerden biri olan Gazi mahallesine kurşun yağdırdığını, amacın halkı sindirmek, devrimci mücadelenin önüne geçmek, insanlara gözdağı vermek ve halkı devrimci mücadeleden uzaklaştırmak olduğu vurgulandı. Açıklamadan sonra şiir dinletisine geçildi. Daha sonra hep beraber söylenen marşlarla eylem sona erdirildi.
