Çalışmalarımızın Gelişimi Doğrultusunda Eğitim Gruplarımız

0
1454

Devrimci çalışma, kolektif iradenin ürünüdür ve bir grup içerisinde birlikte hareket edebilme duygusu ne kadar gelişkin ise devrimci çalışma da, olanakları da o denli gelişkin olacaktır. Hareketin dokunabildiği-ulaşabildiği alanlar artacak ve Hareket kısa zamanda dosta güven, düşmana korku salacaktır.

Hareketimiz geleneksel solun hata ve eksiklerine karşı devrimci yenilenmeyi ve yeni-insan ilişkilerini temel alan bir anlayışa önem vermektedir. Hamza Yalçın arkadaşın Eğitim ve Dayanışma Hareketimiz adlı kitabında da formüle edilen “devrim iki insan arasındaki ilişkiden başlar” görüşü işte bu doğrultuda yukarıda ifade ettiğimiz dosta güven, düşmana korku salacak yoldaşlık ilişkilerini; karşılıklı güveni, fedakarlığı, denetimi, eleştiri ve özeleştiriyi belirtir.

Evet, biz devrimin yarınlara bırakılmayacak bir mesele olduğuna inanıyoruz. Devrim, bugünden başlayan bir süreçtir. Bugünün ilişkileri, bugünün örgütü işte yarın gerçekleşecek olan devrimin prototipidir. Tam da bu nedenle; yaratmamız gereken örgüt, oluşturmamız gereken ilişkiler yarının devrimini derinden etkileyecek hatta belirleyecek temel etkenlerdendir. O halde şimdi temel görevimiz, o örgütü, o ilişkileri kurmak; yarının devriminin temellerini bugünden atmaktır.

Çalışmalarda üzerinde sıkça durduğumuz, geliştirilmesi için çaba harcadığımız eğitim grupları, çalışma alanlarımızda ifade ettiğimiz görüşlerimizi pratikte gerçekleştirecek, uygulamaya gayret edecek temel gruplardır. Hamza Yalçın arkadaşın, iki insan arasındaki ilişkiden başlar şeklinde ifade ettiği süreç, işte bu çalışma grupları ile somutlaştırılabilir. Karşılıklı sevgi ve sorumluluk, fedakarlık ve dayanışma yani yoldaşlık ilişkileri, eğitim gruplarında kazanılacak ve derinleştirilebilecek insan ilişkileridir. Biz her bir eğitim grubunu bir çalışma birimi olarak ele alıyoruz. Şimdi bu grupların amacına, gruplarda dikkat edilmesi gerekenlere ve grupların nasıl geliştirilebileceğine sırasıyla değinelim.

1) Teori ile pratiğin birliği: Eğitim grupları teori ile pratiği bütünleştiren alanlardır. Teori olmadan pratik, pratiksiz de teori havada kalmaya mahkumdur. Devrimci düşünen, değerlendiren ve uygulayan insandır. Her bir eğitim grubu, üzerinde yoğunlaşmak istediği meseleleri araştırır ve bu anlamda bilgi birikimini geliştirirken öte yandan somut bir alanda da pratik çalışmalarda görev üstlenir. Bu iki yönden birisinin eksikliği grubun çok kısa süre sonra tükenmesini zorunlu hale getirecektir.

2) Klasik öğretmen öğrenci ilişkisinin aşılması: Eğitim grupları karşılıklı öğrenmenin aynı zamanda gerçekleştiği alanlardır. Bu görüşümüze biz diyalog temelinde birlikte öğrenme adını verdik. (Bknz, Eğitim ve Dayanışma Hareketimiz, Hamza Yalçın) Karşılıklı öğrenme ve birlikte değişme yani devrimcileşme bu sürece aittir. Deneyimler ve bilgi birikimi düzeyleri arasında elbette farklar olabilir ve dikkate alınır, önemsenir. Ama sonuç olarak her insanın birbirinden öğreneceği şeyler olacaktır. Eğitim gruplarımız öğretmen-öğrenci ilişkisinin temel alındığı, bir yandan yukarıdan empoze eden öte yandan ise aşağıdan kendisini ona uyduran klasik öğretmen ve öğrencilerin yetiştirildiği alanlar olamaz.

3) Çalışmada yoldaşça dayanışma ve devrimci eleştiri: Eğitim gruplarımız yoldaşlık ilişkilerinin geliştiği gruplardır. Çok zaman yoldaşlık-arkadaşlık bize sistemin öğrettiği kayırma kollama ilişkileri ile karıştırılır. Dolayısıyla sonuçta bu ilişkiler birbirini kayıran-kollayan bireylerin aynı yerde saf tuttuğu gruplaşmalara yol açar. Dayanışma ve yoldaşlık ilişkisi ile kastedilen ise bundan tamamen farklıdır, Karşılıklı sorumluluğun, Harekete ve devrime bağlılığın olduğu bu ilişkide devrimci eleştiricilik vardır. Örneğin ben arkadaşlarıma ve mücadeleye duyduğum sorumluluk gereği üstlendiğim görevleri en iyi şekilde yerine getirmeliyim. Hızlı gelişmek yani devrimcileşmek için gayret etmeliyim. Aynı zamanda arkadaşlarıma da eleştirel yaklaşmayı bilmeliyim. Onların gelişimine destek olmalıyım; hata durumunda bunu duyarlı ve sorumlu bir tutumla ifade etmeliyim. Eğitim grupları ahbap-çavuş ilişkilerini değil gerçek arkadaşlık-yoldaşlık ilişkilerini hayata geçirmekle mükelleftir. Bugün ben seni kollayayım, hatanı görmezden geleyim yarın da sen beni kolla anlayışı ne yoldaşlık ne de arkadaşlık ile bağdaşır.

4) Yoldaşına insani bağlılık: Bu gruplar aynı zamanda karşılıklı fedakarlık, bağlılık ve dayanışma gelişen alanlardır. Mücadele ve devrime bağlılık, arkadaşına da bağlılıktan geçer. Bu bağlılık bir önceki maddede ifade edilen zaafı barındırmaz elbette. Onun her alanda gelişimini düşünmek, başarısına destek olmak, sorun ve sıkıntılarına ortak olmak fedakarlık, dayanışma ve bağlılığın gereğidir.

5) Ekip çalışmasında yetkinleşme ve yeni gruplar kurma: Eğitim grupları her daim daha gelişkini, daha ileriyi hedeflemelidir. Çalışmalarımızın, mücadelemizin gelişimi gruplarımızın nicel ve nitel gelişimi ile doğrudan ilgilidir. Eğitim gruplarımızdaki her birey devrimcileşmeyi, nitelikli hale gelmeyi hedeflemeli ve hızlıca buna gayret göstermelidir. Her birey bir yandan var olduğu grupta gelişirken, bir yandan da hızlıca yeni gruplar oluşturmaya çalışmalıdır. Öğrenmenin en etkili yolu uygulamaktır, öğrendiğini paylaşmaktır. Eğitim gruplarımıza dahil olmuş her arkadaşın muhakkak bu becerisini kullanması gerekir. Her arkadaş en kısa zamanda sorumlu olduğu yeni bir eğitim grubu oluşturmalıdır.

6) Gruplardaki insan ilişkilerinde yabancılaşma ve rekabete karşı mücadele: Her eğitim grubu burjuva bireye karşı, devrimci yeni-insanı yaratan çalışma birimleridir. Burjuva insan rekabet, bireycilik gibi özellikleri ile var olur. Sistem birbirinden yalıttığı, birbirinin sıkıntılarına ve sevinçlerine uzak düşürdüğü bireyleri birbirlerine üstün gelmeye teşvik eder. Mücadelenin temel birimi olarak tarifleyebileceğimiz eğitim gruplarımız ise bu burjuva birey dayatmasına karşı; dayanışmacı ilişkilere sahip, içinde halk ve insan sevgisi barındıran devrimci ilişki biçimini temel almalıdır.

Savunduğumuz ilişkiler, devrimci anlamda yenilenmiş bir örgütü, alternatif metotlar ile hareket edecek örgütlenmeyi ve çalışmayı hedeflemektedir. Yazılarımız ve Eğitim ve Dayanışma Hareketimiz adıyla görüşlerimizi toparladığımız kitabımız bu niyet ile değerlendirilmelidir. Çalışmalarımızda yer alan her arkadaşın yukarıdaki görüşleri hayata uygulayacak irade ve kararlılığı olmalı. Öncelikle her eğitim grubu, mevcut olduğu alanda, kitle içerisinde temaslar aramalı ve zamanını birbiri ile öldürmeden, kitle çalışmasına ayırmalıdır. Bu anlamda yapılacak yığınla iş bulunabilir.

Arkadaşlarımızın, eğitim gruplarımızın olduğu her alanda hedeflenmesi gereken, o alanda mücadeleye en uygun insanlar ile temasa geçmek ve onları saflarımıza kazandırmak, yardımlarını almaktır. Bu insanlar ile yeni gruplar kurulmalıdır. Eğitim gruplarını birim çalışmaları şeklinde gördüğümüzü ifade ettik. Bu birimlerin mücadelenin tüm biçimlerini hayata geçirmeye ve mücadeleyi her dönemde sürdürmeye kararlılığı olmalıdır. Gerekirse alanını savunmasını da bilmek gerekir. Yarın gelişecek saldırılara karşı demokratik güçlerin aktif savunması biz devrimcilerin görevidir.

Devrimci çalışmanın örgütlü çalışma olduğu unutulmamalıdır. Bir insanla temas kurduğumuzda onunla boş yere oyalanmamalıyız. Bu elbette arkadaşlık, dostluk geliştirmemeyi ifade etmez. İfade ettiğimiz, kimse ile devrimcilik gibi gözüküp, boş zaman geçirmemek, gevezelik yapmamaktır. iki devrimci bir araya geldiğinde buradan mutlaka Hareket lehine sonuçlar çıkmalıdır. Güvenilir gördüğümüz insanlar en kısa zamanda ya mevcut eğitim gruplarına dahil edilmeli ya da onlar ile yeni gruplar kurmalıyız. Tek bir taraftarımızın olduğu bir yerde bile tüm enerjimizi yeni gruplar kurmaya, onları geliştirmeye harcamalıyız. Gruplarımız içindeki arkadaşlar, en kısa sürede yeni gruplar kurmaya teşvik edilmelidir.

Şimdi amacımız bu eğitim gruplarını, birimlerimizi hayata geçirmektir. Bütün gücümüz ile, aklımız ve duygumuz ile çalışmayı örgütlü bir şekilde büyütebilmenin yollarını aramalıyız. Gruplar bilinçli ve kararlı emek vererek kurulur. Çaba harcamak gerekir. Emeksiz bir gelişmeyi kimse beklemesin. Şimdi amacımız yarının devrimini bugünden başlatmak, tüm olanaklarımız ile buna odaklanmak olmalıdır; her gün aynı heyecan ve kararlılık ile söylediğimizi yapmaya çalışmaktır! Başarabileceğimize inanalım.

Doğan Can Baran

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.