9 Temmuz 2011 tarihinde dünya siyasi harıtası bir kez daha değişti. Afrika’nin en büyük ülkesi Sudan’ın ikiye bölünmesi ile yeni bir devlet oluştu.
Dünyanın 193. Afrika kıtasının ise 54. Ülkesi sıfatı kazanan Güney Sudan’ın baskenti Juda, devlet başkanı ise Savia Kiir oldu.
1988 yılında başlayan iç savaş 2005 yılında yapılan görüşmeler ile sonlandırılmış ; Güney Sudan’a özerklik hakkı tanınmıştı. Savaş içinde geçen yillar 1,5 milyon insanın ölümüne, milyonlarca kişinin de goçüne neden olmuştu.
9 Ocak 2011 tarihinde yapılan « bağımsızlık referandumu » yüzde 95 gibi bir çoğunluğun « evet » tercihiyle kabul görmüştü. 9 Temmuz 2011 tarihi « bağımsızlığın » elde ediliş tarihi oldu. Sokaklar halkın coşkulu kutlamalarına sahne oldu.
Savla Kiir’in yemin ettiği törene, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki- moon, Fransa, İngilitere ve Amerika Birleşik Devletleri’nin temsilcileri ve Kuzey Sudan Devlet Başkanı Ömer El Beşir de katıldı. Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 20 ülke ilk günden yeni devleti tanıdı.
Yukari Nil havzasında yer alan ve bir Orta Afrika ülkesi olan Guney Sudan Cumhuriyeti ; doğuda Etiyopya, kuzeyde Sudan, güneyde Kenya, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, ve Uganda, batıda ise Orta Afrika Cumhuriyeti ile komşu oldu .
Geniş ve zengin bir dogal hayata sahip olan ülkede yaşam aynı zenginlikde değil. Dünyanın en yoksul bölgelerinden biri.
“Bağımsızlık” yönünde atılan adım iki ulke arasinda sorunların tümden cözüldüğüne işaret olamıyor. Petrol rezervlerinin durumu ve sınırların belirlenmesinde yeni anlaşmazlıkların çıkabileceğine dikkatler çekiliyor.
Petrol yataklarının Güney Sudan bölgesinde kalmış olmasına karşın boru hatları kuzeyden geçiyor. Petrol gelirlerinin paylaşımında nasıl bir yol izleneceği, iki tarafı da memnun edecek bir anlaşmaya varılıp varılamayacağını zaman gösterecek.
[…] *Güney Sudan’lılar Bağımsızlık Dedi […]