Haftanın Özeti

0
653

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın bir uzman olarak yaptığı açıklama nedeniyle gözaltına alınması ve tutuklanması tepkiyle ve direnişle karşılaştı.

Kürt savaşçılara karşı kimyasal silah iddialarının araştırılması gerektiğini ifade etmesi üzerine hedef gösterilen Adli Tıp uzmanı ve TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca açılan soruşturma kapsamında 26 Ekim’de İstanbul’da gözaltına alınmıştı. Ankara’ya getirilen ve “örgüt propagandası” iddiasıyla tutuklanma talebiyle Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edilen Fincancı, Erdoğan’ın yargıyı harekete geçiren talimatı ile tutuklandı. Fincancı, Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’ne götürüldü.

TTB Başkanı Fincancı’nın gözaltına alınması İstanbul Kadıköy’de protesto edilmiş ve polis göstericilere saldırmıştı. Polisin İstanbul’daki saldırısı İzmir’de protesto eylemini engelleyemedi. İzmir Alsancak’taki Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde toplanan Türkiye İnsan Hakları Vakfı, İnsan Hakları Derneği, Çağdaş Hukukçular Derneği ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği, ortak bir basın açıklaması yaptı. Açıklamaya katılanlar “Korkmuyoruz!” ve “Baskılar bizi yıldıramaz!” sloganları attı. İktidarın TTB’ye yönelik kirli hesapları yeni değil, iktidar her fırsatta muhalif ve ilerici gördüğü toplumun demokratik kurumlarına saldırmaktadır.

Haftalık özetimizi gündemde öne çıkan gelişmelerle sürdürüyoruz

HDP eski Milletvekili Aysel Tuğluk, tahliye edildi. Yaklaşık 2 yıldır demans hastalığı ile mücadele eden Tuğluk, Adli Tıp Kurumu’nun verdiği “cezaevinde kalamaz” raporu üzerine, tutuklu bulunduğu Kandıra Cezaevi’nden tahliye edildi. Tuğluk’u cezaevi önünde karşılayan HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, “Çok geç kalmış bir karar ama sonuç olarak böyle bir karar verilmesinden dolayı mutluyuz” dedi.

Avrupa’daki grev dalgasına Yunanistan’da deniz yolları çalışanları da katıldı. Yunanistan’da Denizciler Federasyonu’nun (PNO) çağrısı ile iş bırakan işçiler, Pire’deki Karaiskaki Meydanı’nda eylem yaptı. Eylemde, toplu iş sözleşmelerinin yenilenmesi ve maaş artışına yönelik talepleri dile getirildi. 24 saatlik grev nedeniyle gemiler limanlarda demirli kalırken, seyahat şirketleri planlanmış seferleri erteledi.

Grevlerin yaşandığı Fransa ve İngiltere’de önümüzdeki günlerde yeni grevler yolda. Fransa’da toplu ulaşımda büyük çaplı grev kararı alınırken, İngiltere’de gelecek ay iş bırakılacak. Fransa’da başkent Paris’in de içinde bulunduğu Île-de-France bölgesinde toplu taşıma işkolunda 10 Kasım’da büyük çaplı greve gitme çağrısı yapıldı. Beş sürücü sendikası tarafından, “sıfır metro, sıfır banliyö treni RER” sloganıyla çağrısı yapılan eylemlerin başkentte ulaşımı durdurması bekleniyor. Aylardır devam eden sürücü eksikliği nedeniyle Paris ve civarındaki toplu taşımalarda bazı otobüs seferleri iptal edilirken metrolarda ciddi yoğunluk gözlemleniyor. Çalışma koşullarının kötüleştiğine dikkat çeken sendikalar, yeni personel alımı ve enflasyona karşı maaş artışı talep ediyor.

İngiltere’de demiryolu işçileri, maaş artışına ilişkin devam eden anlaşmazlık nedeniyle gelecek ay yeniden iş bırakacak. Ülkede yüzde 10,1 ile 40 yılın en yüksek enflasyon rakamının altında teklif edilen maaş zammını kabul etmeyen Demiryolu, Denizcilik ve Taşımacılık Sendikası (RMT); 3, 5 ve 7 Kasım’da greve gideceklerini duyurdu.

Haftaya başlarken Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu’nun, radyoaktif bir silah olan “kirli bomba” açıklaması gündemde tartışılan konulardan biri oldu. Sergey Şoygu, Fransa, İngiltere, ABD ve Türkiye Savunma Bakanları’na dönük mesajında Kiev’in Moskova’yı kitle imha silahları kullanmakla suçlamak için kendi topraklarında sahte bayrak operasyonu gerçekleştirerek bir “kirli bomba” saldırısı hazırlıyor olabileceğini öne sürdü.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, bu konudaki bilgilerinin “boş bir iddia olmadığını” savunarak Ukrayna merkezli enstitülerin bu tür silahları üretme kapasitesi olduğunu savundu.

Ukrayna’dan konuya ilişkin yalanlama gelirken, savaşın asıl tarafı olan ABD, İngiltere ve Fransa’nın dışişleri bakanları yaptıkları ortak açıklamada, Rusya’nın iddialarını reddederek, gerginliği artırmak için kullanılacak bahaneleri kabul etmeyeceklerini bildirdi. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, sosyal medyada yaptığı açıklamada, “NATO müttefikleri bu iddiayı reddetmektedir” ifadesini kullanarak, Rusya’nın bu iddiayı gerginliği tırmandırmak için bahane olarak kullanmaması gerektiğini belirtti.

Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov ise, yaptığı açıklamada, Ukrayna’nın “kirli bomba” kullanma tehdidinin gerçek olduğunu ve tehlikeye inanmak isteyip istememelerinin Batı ülkelerine bağlı olduğunu söyledi.

Rusya’nın 26 Ekim Çarşamba günü düzenlediği nükleer tatbikatta, ABD ve İngiltere’yi gelişmiş balistik füzelerle vurma kapasitesine sahip olduğu belirtildi. Ayrıca Rusya ABD’nin Ukrayna’ya askeri destek için kullanılan ticari uydularını vurabileceğini açıkladı. ABD yetkilileri bunun yanıtsız kalmayacağı cevabını verdiler.

Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP’nin) 20’nci Kongresi yapıldı. 16-22 Ekim 2022 tarihlerinde yapılan Kongre’de Çin’in önümüzdeki yıllarda izleyeceği politikalara, yönelişe ilişkin önemli kararlar alındığı duyuruldu. Kongre’de önümüzdeki beş yıl boyunca görev yapacak olan yeni Merkez Komitesi ve Merkezi Disiplin Komisyonu’nun asli ve yedek üyeleri seçildi.

Şi Jinping üçüncü kez Genel Sekreter seçildi. Şi Jinping’in kabul edilen ÇKP Merkez Komitesi Raporu’nda, “20’nci Kongre’nin konusu, Çin’e özgü sosyalizmin şanlı bayrağını yükseltmektir. Yeni Dönem’de her bakımdan modern sosyalist bir ülke kurmak için elbirliğiyle çaba göstermektir ve böylece Çin ulusunun tüm boyutlarıyla gençleşmesini ileriye taşımaktır” ifadelerine yer verildi.

Avrupa ülkeleri göçmenlere ve mültecilere yönelik daha sert engeller ve yasalar çıkarmaya yönelirken, Uluslararası Göç Örgütü (IOM) son 8 yılda Avrupa’ya geçmeye çalışan 29 binden fazla mültecinin yaşamını yitirdiğini açıkladı. Son yıllarda giderek artan göç sorunundaki insanlık dramını ortaya koyan raporda, göç güzergâhında en çok kullanılan Akdeniz’in nerdeyse mezarlığa dönüştüğü ifade ediliyor. Rapora göre, 5 bini son 2 yılda olmak üzere 2014’ten bu yana 29 binden fazla göçmen Avrupa’ya geçmeye çalışırken hayatını kaybetti.

Raporda Ocak 2021’den bu yana çoğunluğu Libya ile Tunus kıyıları çıkışlı olan, İtalya veya Malta’ya geçmeye çalışan göçmenlerden 2 bin 836’sının teknelerinin batması ya da açlık, susuzluk gibi nedenlerden hayatını kaybettiği belirtildi.

Raporda, Kuzey Afrika-Kanarya Adaları hattında 2021’den bu yana 1500 kişinin hayatını kaybettiği Yunanistan, Batı Balkanlar ve Manş Kanalı’nda da göçmen ve mülteci ölümlerinin arttığı ifade edildi.

İsrail’in Ağustos ayında Gazze’deki saldırılarının ardından son günlerde hem işgal altındaki bölgeleri hem de Suriye’yi hedef alan saldırganlığı artarak sürüyor. İsrail ordusunun Nablus ve Ramallah yakınlarındaki Nebi Salih’e düzenlediği baskında hayatını kaybedenlerin sayısı artıyor. Filistin Sağlık Bakanlığı işgal güçlerinin kurşunuyla 4 kişinin öldüğünü ikisi ağır olmak üzere 19 kişinin de yaralandığını açıkladı

Filistinli gruplar Hamas, İslami Cihad, Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi (FDHKC) ve Filistin Direniş Komiteleri’nden yapılan açıklamada İsrail ordusunun işgal altındaki Batı Şeria’da düzenlediği askeri operasyonda 6 Filistinli’nin öldürülmesine karşılık “direnişin durmayacağı” belirtildi. Örgütler İsrail’e “ortak yanıt verilmesi” çağrısında bulundu.

Filistin’deki katliamın ardından İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz Türkiye’yi ziyaret etti. Gantz’in Savunma Bakanı Hulusi Akar ile bir araya geldi. 10 yıl aradan sonra ilk kez bir İsrail Savunma Bakanı’nın Türkiye’yi ziyaret etmesi açısından önem taşıyan ziyarette bölgesel ve ikili meselelerin yanı sıra savunma işbirliği konularının ele alınacağı bildirildi.

AKP Grup Başkanvekili, Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal, Kahramanmaraş Uluslararası 8. Kitap ve Kültür Fuarı’nda yaptığı konuşmada Cumhuriyet’in kazanımlarını hedef alması şiddetli tepkilere yol açtı. Ünal söz konusu açıklamada, “Tarihteki en sert kültürel devrim Türkiye’de yaşanmıştır. Mesela Fransız devrimi her şeyi yıkmıştır ama lügate dokunmamıştır. Yine en sert devrimlerden bir tanesi Mao’nun Çin kültür devrimidir. Lügate dokunmamıştır. Ama maalesef bir kültür devrimi olarak Cumhuriyet; bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi hasılı bütün düşünme setlerimizi yok etmiştir” demişti. Ünal’ın yaptığı açıklamalar Cumhur İttifakı’nı ve AKP’yi de karıştırdı. Dedelere rüşvet vererek Alevileri kandırmak hesaplarının da yapıldığı bir zamanda gelen bu açıklamayı Erdoğan’ın da “zamansız” bulduğu ve müdahale ettiği medyaya yansıdı.

Edip Akbayram’ın Karadeniz Ereğli’deki Cumhuriyet konseri Zonguldak Valiliği tarafından iptal edildi. Bartın Amasra’daki maden faciasını gerekçe göstererek konseri iptal eden valilik, madenle ilgili facianın yaşanabileceğine dair uyarı raporlarını dahi takip etmeme sorumsuzluğunu böyle kapatmaya çalışıyor. Yasak kararına tepki gösteren Edip Akbayram, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “Gönül isterdi ki emekçi kardeşlerimiz ile birlikte yan yana, kol kola, meydanda Cumhuriyet coşkusunu yaşayarak yine onların sesi olabileyim. Ancak meydanlarda olmasam da yüreğim tüm emekçi, Cumhuriyetçi ve Atatürkçü kardeşlerimizin yanında” dedi.

Haftanın özetinde yer vermeye çalıştığımız işçi ve emekçi haberleri ve direnişleri ile özetimizi bitirelim.

İzmir Şehir Hastanesi inşaatında çalışan işçiler, zorunlu mesailerin kaldırılması ve haklarının ödenmesi için 25 Ekim’de iş bırakma eylemi ve direniş başlattı.

Türkerler-Gama Holding ortaklığında yapılan şantiyede çalışan işçiler, barınma, yemek, ücretlerin geç ve eksik yatırılması, zorunlu mesai gibi birçok sorun yaşadıklarını dile getirerek hakları verilene kadar direnişe devam edeceklerini açıkladılar. Yine, İzmir Torbalı’da devam eden iki işçi direnişi daha yaşanıyor. Torbalı’da faaliyet gösteren Betonstar fabrikasında Birleşik Metal İş Sendikası’na üye olduğu için işten atılan 45 işçinin hakları için sürdürdükleri direniş birinci ayını tamamladı.

İşçilerin mali açıdan zora sürüklendiğini, işe iade ve yetki tespit davalarının sürdüğünü belirten Birleşik Metal İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, “Türkiye sendikalaşma ve toplu iş sözleşmeleri süreci açısından dünyanın en kötü 10 ülkesi arasında. İşsizliğin yaygın oluşu işçileri kötü koşullar altında çalışmaya mahkûm ediyor ve sendikalaşmaktan uzaklaştırıyor. Bu yüzden patronların, sendikalı işçilere karşı tutumu gittikçe kötüleşiyor” şeklinde konuştu.

İzmir Torbalı’da bulunan Philip Morris (Marlboro) fabrikasında faaliyet yürüten Euroserve işçileri sendikal hakları için sürdürdükleri direniş 40. güne yaklaştı.

DİSK/Gıda-İş Sendikası, atılan işçilerin geri alınması ve sendikal haklarının tanınması için mücadele eden Marlboro işçileriyle dayanışma etkinliği gerçekleştirdi.

“Direnmekten vazgeçmeyeceğiz” diyen işçiler, kararlılıklarını gösterdi.

Ülkemizde artan hayat pahalılığı, temel tüketim maddelerine yapılan zamlar işçi ve emekçiler için çekilmez bir hal alırken, sermaye sahiplerinin düşük ücret, ağır ve uzun çalışma saatleri, sendikasız ve güvencesiz çalışma dayatmaları da sürüyor. Ağırlaşan sürece karşı emek mücadelesini veren güçlerin birlikteliği önem kazanıyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.