Haftanın Özeti: Türkiye’yi burjuva partileri değil mücadele kurtarabilir!

0
505

“Tekliyor işte çağın çarkına okuyan çark
Ve durdu muydu bir gün bu kör, avara kasnak
Bir zincir yitirenler bir dünya kazanacak
Sen de o dünyadansın sınıfın bil safa gel
Hava döndü işçiden, işçiden esiyor yel
Can Yücel

Gün yazık ki Can Yücel’in yukarıdaki dizeleri yazdığı gün değil henüz fakat haftanın en önemli gelişmelerinden biri emekçilerin mücadeleleri oldu. Hafta boyunca yaşanan önemli işçi mücadeleleriyle özetimize başlıyoruz, ardından da Türkiye ve dünyada yaşanan seçtiğimiz olaylara değineceğiz.

Gaziantep’te Şireci Tekstil fabrikasında 2000 işçinin altı gün sürdürdüğü mücadele kazanımla sonuçlandı. İnsanca yaşam için fabrikada yapılan greve katılan işçiler, patron tarafından işten çıkarılmıştı. Telefon mesajıyla işten çıkarıldıklarını öğrenen işçiler, yaşadıkları bu hak gaspını duyurmak amacıyla şehir merkezinde eylem yapmak isteyince Gaziantep Valiliği tarafından engellendiler. İşçiler, Valiliğin engellenmesi üzerine, bu sefer de fabrika önünde toplanarak taleplerini haykırdı.

Şireci işçilerinin direnişi sadece Valilik tarafından değil, AKP’li ve İYİ Parti’li isimler tarafından da engellenmek istendi. İYİ Parti Gaziantep Milletvekili Mustafa Gürban sosyal medya hesabı üzerinden işçilerin direnişini hedef alan açıklamalarda bulundu. Gürban’ın ardından AKP’den belediye başkanı seçilen Fatma Şahin ise grev yapan işçilere patronu övdü. Grev sırasında fabrikaya gelerek işçilere yönelik konuşma yapan Şahin, fabrika sahibi Ahmet Şireci’nin ne kadar “hayırsever” biri olduğunu ballandıra ballandıra anlattıktan sonra direnişteki işçileri fabrikaya sokmaya çalıştı. Ancak bunların hiçbiri işçilerin direniş gücünü kırmaya yetmedi. Altı gündür devam eden mücadele sonunda patron, işçilerle anlaştı. Yapılan anlaşmaya göre işten atılan 2 bin işçi geri alınacak, işçilerin maaşları ve sosyal hakları düzenlenecek.

İşçiler her geçen gün artan hayat pahalılığına, patronların düşük zam dayatmasına, işten atma tehditlerine karşı hafta boyunca çeşitli şehirlerde eylem yaptılar. Dersim’de DİSK’e bağlı Enerji-Sen üyesi Fırat Aksa Elektrik Hizmetleri A.Ş (FEDAŞ) işçileri düşük ücret zammına karşı 9 Ağustos’ta iş yavaşlatma eylemiyle direnişe başladılar. İşçiler 15 Ağustos’ta yaptıkları basın açıklamasıyla eylemlerine kararlı şekilde devam edeceklerini duyurdu.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki Ağaç A.Ş’de çalışan işçiler, çalışma koşullarının ve aldıkları ücretlerin iyileştirilmesi için 14 Ağustos’ta başlattıkları eyleme Saraçhane Parkı’nda devam ediyor.

AKP’li Ankara Keçiören Belediyesi işçileri de aldıkları düşük maaşlara karşı iş bıraktı.

Cengiz İnşaat’ın Halkalı Yeni Havalimanı Metro Şantiyesi’nde çalışan işçiler de maaşlarının yükseltilmesi talebiyle iş bıraktılar.

7 Temmuz’da işten çıkarılan Sputnik çalışanları işe geri alınma ve ücretlerin yükseltilmesi talebiyle Perşembe günü düzenledikleri basın açıklamasıyla greve başladıklarını duyurdu.

Gaziantep Başpınar 3. Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) bulunan Artemis Halı işçileri, maaşlarına yapılan yüzde 34’lük zammı kabul etmeyerek direnişe geçtiler. Artemis halı işçileri aldıkları karar ile Perşembe günü greve başladı.

İstanbul Sancaktepe’de faaliyet gösteren Plasmek Makina’dan atılan işçiler 15 Ağustos’ta fabrika önünde direnişe başladılar. Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası’nın (TOMİS) örgütlü olduğu fabrikada işçiler, patron tarafından yapılan düşük ücret zammını kabul etmemiş ve iş bırakma eylemi yapmışlardı. Eylemin ardından bir işçiyi işten atan patron, 14 Ağustos’ta bir başka işçiyi daha işten çıkardı. İşçiler patronun tüm saldırılarına karşı mücadele etmeye devam edeceklerini belirttiler.

Kamu Emekçileri Sendikası (KESK) 16 Ağustos’ta bir günlük iş bıraktı. Kamu emekçilerine dayatılan düşük zam artışını protesto eden kamu emekçileri, insanca yaşamaya yetecek ücret için grev kararı aldıklarını belirttiler.

Kahramanmaraş OSB’de bulunan TEMSAN Makine işçileri, sefalet maaşlarına karşı Perşembe günü iş bıraktı. CHP, Yeşil Sol Parti ve İYİP hala seçim yenilgisi havasından kurtulmamışken işçilerin direnişleri, mücadele umutlarını arttırıyor. Sosyalist güçlerin işçi sınıfı içinde çalışmalar yapması hem direnişlerin gelişmesine hem de ileriye yönelik kalıcı sonuçlar elde edilmesine yardımcı oluyor.

Emekçileri cephesinden bir yandan sevindirici haberler gelirken diğer yandan iş cinayetleri yaşanmaya devam etti. Trabzon’un Akçaabat ilçesinde enerji iletişim hattı çeken 26 yaşındaki Musa Kasap elektriğe kapılarak yaşamını yitirdi. Bir başka iş cinayeti ise Tuzla tersanesinde meydana geldi. Kıran Tersanesi’nde bulunan Malta bayraklı SEAPRINCESS isimli geminin atık deposunda patlama meydana geldi. Meydana gelen patlamada bir işçi yaşamını kaybederken, bir işçi de yaralandı. Bunlar basına yansıyan iş cinayetlerinin sadece bir kaç tanesidir!

Türkiye gündemi ile özetimize devam ediyoruz.

Muhalefet tarafından “Uçurumdan önce son çıkış” olarak gösterilen ve halkta büyük bir hayal kırıklığı yaratan seçimlerin ardından CHP’de sular durulmadı. Partisinin başarısızlığını şahsi yükselmeye dönüştürmeye çalışanların başını İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu çekiyor. Ekrem İmamoğlu liderlik mücadelesinde başarılı olması için tekrar İBB seçimlerinde aday olmaya ikna edilmiş görünüyor. İmamoğlu açıklamasında “Partiler ötesi İstanbul İttifakı’nı kurmak için elimden geleni yapacağım” diyerek diğer partilere de birlik konusunda mesaj gönderdi.

Cumhuriyet yazarı gazeteci Barış Pehlivan, Salı günü beşinci kez cezaevine girdi. Libya’da ölen MİT görevlisinin cenazesiyle ilgili haber yaptığı için 3 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan Pehlivan, Mart 2020’de tutuklanmış ancak 9 Eylül’de denetimli serbestlik kapsamında tahliye edilmişti. Hakkında açılan bir başka dava gerekçe gösterilerek tekrar cezaevine giren Pehlivan, dışarıda olduğu gibi içeride de yazılar yazmaya devam edeceğini belirtti. Çete liderleri ve katiller talimatla serbest bırakılırken ilerici gazetecilerin cezaevinde olması yargının nasıl siyasallaşttığının en açık kanıtıdır. Küçük burjuva demokratı olarak bilinen Barış Pehlivan’ın mücadeleci tutumu ise cesaret vericidir.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu hafta içinde 1 Ocak-31 Temmuz 2023 tarihlerine dair hazırladıkları raporu yayınladı. Yayınlanan rapora göre yılın ilk yarısında 310 kadının şüpheli bir şekilde öldüğü, bu ölümlerin 173’ünün cinayet olduğu tespit edildi. Bitmek bilmeyen kadın cinayetleri, AKP iktidarının kadına yönelik şiddete karşı hoşgörü politikalarıyla paralel düşmektedir.

Hatay-Malatya bölgesinde depremzedelerin ağır sorunları hala devam ederken İstanbul’da deprem beklentilerinin arttığı belirtildi. Hatay’da halk örneğin hala su sıkıntısı yaşıyor. Geçim sıkıntısı artıyor. Yeni öğrenim yılı yaklaşırken yirmi bin öğrenciye kalacak yer sıkıntısı yaşatılıyor. İşte bu koşullarda yaklaştığı iddia edilen Marmara depremi endişeleri artırıyor. Yaklaşan yerel seçimlerde deprem dayanışması önem kazanmaktadır.

Suriyeli göçmen nüfusun yoğun olduğu şehirlerden Şanlıurfa’da meydana gelen bir çocuk istismarı iktidarın düzensiz göç politikasının ülkede yarattığı tepkiyi gözler önüne serdi. Bireysel bir olay birdenbire göçmenlere karşı kitlesel bir tepkiye dönüştü. İktidarın açıklamalarına göre Türkiye’de 4,5 milyon, muhalefet partilerinin açıklamasına göre ise 10 milyonun üstünde göçmen var. Bu nüfusun büyük kısmı kayıtsız durumdadır.

Hafta boyunca dünyada yaşanan gelişmeler arasında AB ülkelerinde gelişen rekor düzeyde iflaslar dikkat çekti. Ukrayna Savaşı ekonomik sorunları ve iflasları tetiklerken, iflaslar da AB ülkelerinde işsizliği artırıyor. Bu sorunlar AB ülkelerinde halk hareketlerine yol açmaktadır.

Hafta boyunca dünyada yaşanan önemli gelişmeler arasında ABD’de yaşanan orman yangınları vardı. Hawaii eyaletinde bulunan ve bölgenin en büyük adalarından biri olan Maui’deki orman yangını 8 Ağustos’tan beri devam ediyor. Maui yönetimi tarafından yapılan açıklamaya göre şimdiye kadar 111 kişi yangında yaşamını yitirirken, binden fazla kişinin ise hala kayıp olduğu belirtildi. Açıklamada ölü sayısının giderek artabileceği riski de ifade edildi.

Bir başka büyük orman yangını ise Kanada’da yaşandı. Kanada’da 200’den fazla orman yangının çıktığı alana yakın olan Yellowknife kenti, yangınların kontrol altına alınmaması nedeniyle tahliye edildi.

Bir diğer önemli gelişme ise Pakistan’da yaşandı. Pakistan’ın Jaranvala kentinde yaşayan bir Hristiyan’ın Kuran’a saygısızlık ettiği iddia edildi. Bunun üzerine yüzlerce insan söz konusu kişinin ve aynı kentte yaşayan Hristiyanların evlerini bastı. Bölgedeki kiliseler bu gerici grup tarafından ateşe verildi. Yetkililer yaşanan olaylarda can kaybı olmadığını açıklarken, 100 kişinin gözaltına alındığını belirtti. Din üzerinden yürütülen politikalarda halkın karşı karşıya gelmesi ve mezhep savaşlarının başlaması kaçınılmazdır. Benzer tehlikeler tarikatlar ülkesi haline gelen Türkiye için de söz konusudur.

Himalayalar’daki ihtilaflı sınır bölgeleri konusunda yıllardır gerilim yaşayan Çin ve Hindistan arasında bu hafta da ilginç gelişmeler yaşandı. 1962 yılından beri süregelen ve Çin’in, “Güney Tibet” olarak adlandırdığı ancak Hindistan’ın Çin tarafından işgal edildiğini savunduğu bu alanda; iki ülke hafta içinde yeniden karşı karşıya geldi. Gelişmeler sonrasında iki ülke de sınır bölgesine asker yığdı ancak gerçekleşen görüşmeler sonrasında “barış ve sükunetin korunması” konusunda anlaşma sağlandığı açıklandı. Yaşanan bu olayın Hindistan ve Çin’in de içinde bulunduğu BRICS’i nasıl etkileyeceği merak konusu oldu.

Rusya’nın başkenti Moskova’da bu yıl 11’incisi düzenlenen ve 100’den fazla ülkenin temsilcileri ile sekiz uluslararası kuruluştan temsilcilerin katıldığı Moskova Uluslararası Güvenlik Konferansı Perşembe günü başladı. Konferansta konuşma yapan Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, savaşa dair açıklamalarda bulunurken Rusya ve Belarus’a yönelik gerçekleşen saldırılara da cevap vereceklerini belirtti. Diğer yandan ikinci yılına yaklaşan Ukrayna savaşında ABD’nin iplerini elinde tuttuğu Zelenski, Donetsk bölgesinde bulunan Ukrayna askerlerini ziyaret etti. Ukrayna çökmüş durumda. Savaş Rusya’ya da zarar veriyor.

Ukrayna’daki savaş, dünyada güçler ilişkisini Batılı emperyalistler aleyhine değiştirmeye devam ediyor. Avrupa’da halkın geçim sıkıntısı artarken Çin’de halkın refah düzeyini yükseltme çabaları hiç değilse ekonomide halktan yana devlet müdahelesinin önemini artırmaktadır. Bu da dünya halklarının sosyal adalet mücadelesine destek olacaktır. Türkiye’de basının gündem yaptığı CHP içindeki liderlik tartışmasından halk lehine bir sonuç çıkmayacağı açıktır. CHP içinde liderlik için yarışanlar işbirlikçi tekelci sermayenin hizmetindeki ve Batılı emperyalistlere yakın insanlardır. Halktan yana sözler sarfetmeleri destek almak içindir. Demokrasi ve özgürlük mücadelesi işçilerin, depremzedelerin, kadınların, öğrencilerin, aydınların yani halkın mücadelesi içinde yer alarak geliştirilebilir. Yaklaşan yerel seçimler devrimcilerin kitle bağlarını geliştirmek için önemli bir olanaktır. Deprem dayanışması bu çalışmalarda önem kazanmaktadır.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.