Yeni yıl işçilere ne ifade ediyor?

0
333

Serdem Kaya

Ben Serdem. Hem okuyan hem de çalışan bir gencim. Ailesine destek vermek, harçlığını çıkarmak veya sırtındaki borçları ödemek için çalışan sayısız emekçiden biriyim. Yeni yıla umutla girmek isteyen işçileri konuşmak istiyorum. Açlık sınırı, yoksulluk sınırı derken kendisine “yeterli” görülen asgari ücretin ay sonunu getirmeye yetip yetmeyeceğini endişeyle düşünen işçileri anlatmak istiyorum.

Neredeyse her gün değişen fiyat etiketleri, alarm takılan peynir paketleri, taneyle alınan sebze ve meyveler ve daha nice örnekler… Emekçinin gerçekliği bu. Geçim sıkıntısıyla baş başa bırakılan emekçi, yeni yıla da yine çalışarak giriyor. AVM’lerde, restoranlarda, marketlerde çalışanlar; hizmet sektörünün emekçilerine yeni yıl mı var? Temenniler, dilekler, umutlar ifade edilirken, emekçiler aslında yeni yıl hakkında gerçekten mutlu ve umutlu mu? Çalıştığı iş yerini temizleyen, cebindeki parayı biraz olsun çoğaltmak için gün aymadan yola koyulan ve neredeyse gece yarısı denilecek bir saatte evine dönen emekçi acaba yeni yıl için ne düşünüyor?

Yeni yıl emekçi için gerçekten diğer yıllardan daha mı iyi olacak yoksa aslında yine süslenen ve ışıklandırılan yapay bir çam ağacı gibi mi olacak onun hayatı? Türkiye’de emekçi olmak, tatil nedir pek de bilmemektir. Yeni yılda kimileri eğlenceli planlar yaparken, mesaiye daha fazla kalacak ve evine yorgun gidecek olan kişi olmaktır emekçi olmak. Alınan hediyeler, ihtişamla hazırlanan alışveriş merkezleri ve hiçbir geçim derdi yokmuş gibi gösterilen haberler gerçeği yani emekçiyi anlatıyor mu, sorgulamak gerek… Peki, ayakları sızlayarak evine giden emekçi bütün bu ihtişamın neresinde? Geç saatlere kadar çalışan ve kendisine çok az bir mola “hakkı” verilen emekçi, gece yarısından sonra ne yapacak?

İşinden çıkarılan emekçiler de yeni yıl için gerçekten umutlu mu, sorgulamak gerek. İçinde bulunduğumuz sistem, türlü bahaneler ile bize ülkedeki gerçekleri unutturmaya çalışıyor. Yeni yıl, emekçinin daha çok çalışıp daha çok zam uğruna gecesini uykusuz geçirmesi demek. Tutulan dilekler, sağlık, para, başarı ve daha nicesi. Emekçi; temel ihtiyaçlarını karşılamak istiyor sadece. Lüks sayılmaması gereken temel ihtiyaçlar, yani geçinmek, ihtiyacı olanı karşılayabilmek ve ay sonuna (en azından) daha az endişeli girmek; ülkemizde birer lüks haline gelmiş bulunmakta. Yeni bir yıl, değişim getirmelidir bizlere. İhtiyacımız olan, olması gereken böyle sistemdir: Emekçinin, gencin, yaşlının, engellenen bireylerin ve çocukların daha mutlu bir ülkede yaşadığı bir sistemdir. 

Yeni yıl ülkemizin azınlık bir kesimine daha fazla kar, daha çok para, daha “mutlu” bir hayat; milyonlara ise sefalet, açlık, yoksulluk ve daha çok mesai getirecek. Bunun farkındayız. Ancak buna karşı olmak da, bu düzeni değiştirmek de bizim elimizde. Gücümüzün farkına varmalıyız.

Yazımı hem bir emekçi hem de bu ülkenin okuyan bir genci olarak şu satırlarla sonlandırmak isterim:

Türkiye işçi sınıfına selâm!

Selâm yaratana!

Tohumların tohumuna, serpilip gelişene selâm!

Bütün yemişler dallarınızdadır.

Beklenen günler, güzel günlerimiz ellerinizdedir,

haklı günler, büyük günler,

gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatılmayan,

ekmek, gül ve hürriyet günleri.

Türkiye işçi sınıfına selâm!

Meydanlarda hasretimizi haykıranlara,

toprağa, kitaba, işe hasretimizi,

hasretimizi, ayyıldızı esir bayrağımıza.

Düşmanı yenecek işçi sınıfımıza selâm!

Paranın padişahlığını,

karanlığını yobazın

ve yabancının roketini yenecek işçi sınıfına selâm!

Türkiye işçi sınıfına selâm!

Selâm yaratana!

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.